Memleketim sokakları tenha,
Dalgaların rotaları bize yabancıymış
İstanbul’un buğdaya çalan saçları
Şimdi zamane siyahıyla boyanmış
Gördüm, ondan eminim bu kadar
Kadıköy’ün de bir albenisi kalmadı artık
Üsküdar tarafları karanlık
Güneş üstlerine çökerdi evvelden,
Artık gölgeleri ondan biliyorum
Şiir gibiydi sokakları
Asfaltında çiçekler açardı
Caddeler, “Gel” derdi insana
Şimdi eski günlerin yabancısıyız
Vakit bol olurdu, saatlerce yol
Güle oynaya giderdik yakadan yakaya
Şimdi artık toprağına da yabancıyız,
Selamı almayan insanına da
Sahillerinde çiçekçi ablalar olurdu
El ele dolaşmaya, aşka bulanmaya
Seferi kaçırdığı için nazlı nazlı hayıflanmaya
Sevilenle hasret gidermeye kalmazdı
Biterlerdi başında,
Burnunda kırmızı gülü hissederdin
Öyle narin, öyle kıyılmaz
Yeni yetme kızlar gibiydi
Belinde allı pullu kırmızı bir etek
Boynunu yeşil mücevherlerle süslerdi
Nazı da niyazı da kalmamış artık
Herkes dokunmuş, isteyen derhal almış onu
Cananını da unutmuş, bak,
Vaktinde canını veriyordu ya?
Kayıt Tarihi : 8.4.2023 18:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bilecik, Söğüt 25.01.2023 İstanbul'dan taşınıp küçük bir kasabaya yerleştikten yarım yıl sonra tekrar İstanbul'a gittiğimde yüzüme tokat tokat vurulanlara...



beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)