Anlatsam seni sana söyle yeter mi sözler,
Adını telaffuzdan diller aciz İSTANBUL.
Seni çalıp söylese bilinen bütün sazlar,
Tüm nefesler ritimler teller aciz İSTANBUL.
Ezel ebet dimdikti eğilmez başın senin,
Altın ola geldi hep toprağın taşın senin,
Var mı ki şu dünyada başka bir eşin senin.
Ucu sana varmayan yollar aciz İSTANBUL.
Yedi tepe üstüne kurulmuş tacın tahtın,
Benzersiz olmak mıdır bilmem yegâne ahtın
İki deniz bir boğaz iki de kıta bahtın,
Sana gıpta etmekten çöller aciz İSTANBUL.
Mucizesin ruhunda bulunmaz zerre hata,
Her eksikten berisin her güzelden çok öte,
Rayihandan can bulur yedi iklim beş kıta,
En nadide çiçekler güller aciz İSTANBUL.
Sen tarihler boyunca insanlığın ışığı,
Çağlar açıp kapatan uygarlıklar beşiği,
Sen vuslatlar aşığı sen aşıklar maşuğu,
Kara sevdanı çeken kullar aciz İSTANBUL.
Heybetin elif elif huzurun lâm’a düşer
Sırrın Mekke Medine Bağdat’a Şam’a düşer,
Senin kaşın çatılsa tüm cihan gama düşer,
Mazine ayna tutan yıllar aciz İSTANBUL.
Mübarek nöbetine durmuş ulu hisarlar,
FATİH gibi sultanlar EYYÜP gibi Ensarlar,
Eşiğine kurbandır Ulubat lı HASAN’LAR,
SİNAN eli değmedik iller aciz İSTANBUL.
KURTOĞLU’MUN gönlünde sensin hasların hası.
Sen kutlu hülyaların kutlu düşlerin süsü.
Sen Peygamber muştusu ehli İslam ülküsü,
Senle hemhâl olmayan haller aciz İSTANBUL.
25-Ağustos–2010-Çarşamba
Rifat KurtoğluKayıt Tarihi : 29.6.2011 23:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

tebrikler ve de saygılar sunuyorum...HŞT
TÜM YORUMLAR (1)