Fotoğraflarda kalmış, gülen yüzler tebessümler,
Kaf dağının ardına kaçmış sizin geri dönüşler.
Hatıralar dolmuş taşmış, Her bir odayı kaplamış,
Hele şu anılardan adım atacak yer kalmamış.
Anılar acı da olsa, tatlı da olsa üzüyor,
İçin kan ağlasa da, yüzün mecburen gülüyor.
Daha dün gibi, yarım yamalak İlk adımları,
Ne çabuk büyüdünüz gittiniz, eşek sıpaları.
Biri sessiz içine kapanık, biri şımarıktı,
Biri sakardı, tabak çanak bırakmaz kırardı.
Biri bildiğin süs köpeği, bir işe yaramazdı,
Aş ekmek verme istemez, Süslenmeden duramazdı.
Yırtık don delik çorap benim kaderimdi,
Yenisini, tazesini takıp Takıştıran giderdi.
boş oda bulamazdım, uzanıpta kafa dinleyecek,
Allahım derdim; benim bu çilem ne zaman bitecek.
Bir zamanlar bu sofrada oturacak yer kalmazdı,
Kaşık sesinden insanlar birbirini duymazdı.
Şimdi dört domates alsam çürüyor çöpe gidiyor
Yesen ne olacak da eski tadını vermiyor
Onca iyiliğim varda hiçbiri aklıma gelmiyor
bir tokatım; paslı bıçak gibi İçimden çıkmıyor
Ulan yaşlılık iyi ki geldin bir tek sen eksiktin,
İşe yarar bir halt olsan ele avuca geçmezdin.
Böbrekler güzel öğretti sağlığın kavramını,
Kalleş romatizma, senin ben varya ananı avradını.
Boş ver baba Yusuf sen ki yalnızlığı da seversin
Canları sağ olsun da yel essin kokuları gelsin
Ben de balkona çıkayım, bir çay sigara yapayım,
Ya da bir kazma verinde, şu ıssız evi yıkayım.
Kayıt Tarihi : 29.6.2021 17:57:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hadi ben de noter kayıtlıdır




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!