İsra Ahmedoğlu Şiirleri - Şair İsra Ahme ...

İsra Ahmedoğlu

boyumu enginlere yatıran iş'ar
kabaran damarıma küfür oturtmak huy
bilerek şaşkın, kısıksa çetindir gözler
aynadan kendini acısal iğnelere salan
elmacıklarından utanan bir kadındı
ancak sağlamlarını ayırdım iç kırığımın

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

Ey ışığından bin tövbeyle arınamadığım
zifiri dilsizlik
inançsızlığın yüzünü eğdiği
amansız kafeslere sakın dönme

içimde söyleşip duran tenha acının

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

bakıp önce göğe, sonra gözlerime
bitkinliği yeni öğrenmiş
yerden bitme bir ergen gibi
ölüler ferahlatamaz içini diyorsun
üstelik kimse meraklısı değil artık yaşamanın
pişmanlıklarından yavaş yavaş çekerek ellerini

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

fırat'ın gözleri, yenilmek uğruna sıkılmış
zorluğu meşhur elli kurşun gibi ülkenin bağrına saplandı
sesim kendi terazisinin ölümlerinde sevişmeleri ve bedellerini aklamak peşinde
tuttum dediklerim suçsuzca kaymakta ellerimden
kaydı dediklerim, zorla tutuşturulmakta ellerime alevlerle yeniden
ve mümkünü olmayan her şey biraz, fırat'ın gözlerinde naz ve şehvetleri

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

içime attığınız kurtları biriktirdim, sonra bir anne gibi
şefkatle büyüttüm onları
onları yazdım hayatın porsuk derisine
bedenimin senelerini yargıladım
sonra fikirlerimi, düşlerimi
ağaç kireçleri gibi eğreti başlangıçlarımı

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

gitmeyi bilmeyenler demiştim içimden sana
gitmeyi bilmeyenler, körfezlerde savrulan kopuk ayaklar gibi kalacak sonunda

ben sonunda kopuk bir ayak kalacağım

saatler içimde tökezliyor

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

yüzüme varan bu eskimiş bakışla, ezelden aşinayız birbirimize
kendime alışamadığım an
üşüyen ve titreyip sokulan dişlerime
evime sokulan, fikrime dadanan
huyumu ağlayış duvarına sürterek eskiten

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

saklısı sanki âlemin muhabbetim
gelincik başlarını okşayan
renkleri uçucu sevinç
etimi kurcalayan, kafamı toparlayan
çığlık kesiğinin ortasına kök salan varlığımı biliyor mil mil fecice

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

ölüm, kırılması mümkünsüz
bir gazbe olarak fırlatıldı sîneme
*
haddi aşan semâda yıldızlar pervâne
ben giderim, sen gidersin
mîzan hep öylece

Devamını Oku
İsra Ahmedoğlu

ışıkları kapat, alnını soğuğa daya
eline öğret ekmek tutmayı
mesaiye dayan, sevmediklerine değil
neslihan’ı dişlerinle taşlama

uçuşan beyaz vadi kırgınlıkları

Devamını Oku