Ankara’da bir insana rastladım
Yüzü güzel görsen hoca sanarsın
Hareketi görüp donupta kaldım
Yüzü güzel görsen hoca sanarsın
Yaşı atmış yada yetmiş olacak
Halinden anlarım gardaş düşenin dostu olmaz
Üzülür tabi ’ki insan gidenin yeri dolmaz
Sulanırsa açan güller bir ömür boyu solmaz
Allah sana ömür versin hepsi de yalan dostum
Makam mevki gelip geçer bu dünya zaten fani
Sohbette oturan tüm gardaşlarım
Aklıma düşünce içim çok yani
Durmadan gözümden akar yaşlarım
Gözümden damliyi içim çok yani
Zannetmeyin sizi biran unuttum
Yolda yürüyordu yaşlı ihtiyar
Görünce halini içim sızladı
Eski hali güzel hemde bahtiyar
Son halini gördüm içim sızladı
Yolda sohbet ettik derdin anlattı
Yaşın atmış oldu süsen bakarsın
Altın yüzükleri elen takarsın
Su misali yerden yere akarsın
Azrail kapıda ihtiyar gardaş
Tıraş eylemişsin sakal bıyığın
İki oğlum iki kızım bir eşim
Onlar benim hem ayımdır güneşim
Ben onları gözüm gibi sevmişim
Sen bunları üzme nolur yaradan
Onlar benim dünyadaki varlığım
İki yaşlı dostum vardı can gibi
Damarımda dolaşırlar kan gibi
Hissediyom yanımdalar an gibi
Biri emmim biri babam dost benim
İkisi ’de bir birini severdi
İkiyüzlü inan değil
Çok yüzlü olmuşum yarap
Bu yaralar eski değil
Yeni yara olmuş yarap
Dünyanın yükünü çektim boşuna
Mal götüren varmı söyle sen dostum
Ecel bakmaz olur bu genç yaşına
Vakti dolan gider inan ki dostum
Fakirlikle yoksulluğun arası
Seninle geçen günleri
İanan unutmam unutmam
Şekerden tatlı dilleri
İnan unutmam unutmam
Onca yılı bir arada



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!