Bir, iki, üç, dört, beş
Elliye kadar saydım
Önüm arkam
Sağım solum sobe
Dertler saklansın
Çile çektiğim günler
Sevgi ve ilgi bekler
Kediler ve köpekler
Onlar dilsiz melekler
İsmail MALATYA der
Her Allah'ın günü her
Ne olur kol kanat ger
Öyle çekip gitmek var mıydı?
Ayrılığın bile hakkını vermek lazım
Anlıyor musun cancazım
Mazinin içine ettin
Umarsızca çekip gittin
Ya sözünde dursaydın
Yok istemem, çay doldurma
Kahve mi? Kalsın
Ne yapayım sen varsın
Boş ver onları
Gel yanıma
Sokul şöyle
Gonca idim, rengim soldu
Kalmadı sözüm, şarkım
Rotam tenhaya dönük
Umutlarım sönük
Tarumar olmuşum ben
Korkuluksuz sal
Kamaştırmasınlar gözlerimi
kokmasınlar sevgili sevgili
Pencerem mi var
Masam mı var
Vazom mu var onları koyacak?
Sevgilim de yok bu şehirde
Keşke hiç tanımasaydım, desem
Diyemiyorum, sevmeyi senden öğrendim
Ayaklarımı kestin yerden
Hem o muhteşem günlere ayıp olacak
İyi ki tanıdım desem
Bırakıp gittin, koydun boynu bükük
Eser rüzgar serin serin
Dalar uzaklara gözlerin
Üşür kabin, ellerin
Dökülen yapraklar arasında
Tutarsın sevgilinin sıcacık ellerini
Sonra avuçlarına alır ellerini
Dokundun kalbime ram oldum
Ruhum ruhuna denk
Allah'ım nasıl bir ahenk
Gözlerinin kahvesi
Gözlerimin önünde
Sabırla
Gerekiyorsa Yavuz
Yunus olmalı bence
Son Peygamber kılavuz
Yol gösteriyor gence.
Yoksula eğilmezsen




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!