Güneşi severim ilaçtır cana
Çiçeği koklarım nefes ciğere
Mah´ı seyrederim ışıktır hana
Gülüme toprağım vermem ellere
Sevdam ki ağırdır kantar tartamaz
Lebi deryam sensin ben ise damla
Yağmur gibi yağdım sevda kapına
Gözler ağlar yürek yanar kıvamla
Yağmur gibi yağdım sevda kapına
Derdim binken derman ararım yoktur
Gülmedi kaderim bir gün yüzüme
Anlamadı halden üzer yar beni
Bir su tutmadın ki yanan közüme
Umarsız duruşun ezer yar beni
Bileydim bu kadar sevmezdim seni
Yarsız yaşamak sanki bir çöle benzer
Bil ki kerem gibi tutuşur da gezer
Bu yürek seni deli gibi sever
Kor olmuş yanar sevdam akar gider
Gözlerinde yanan kızıl ateş seli
İlmin kapısını Aliyle geçin
Pirlerin piridir şahımız Ali
Hak yolu güderken Aliyi seçin
Erenler eridir şahımız Ali
Doğrusu olmayan ilme eremez
Dertler deryasında sal olsan
Aydınlığa nar olsan
Ufkundaki har olsan
Sen yoksun
Maviler boğulur deniz içinde
Nefsini kayırıp sokma araya
Hayatın bir de hazin sonu var
Rastgelen kişiyi koyma sıraya
Hayatın bir de hazin sonu var
Dostluğun yolunda el verelim
Ömür yarı oldu nerdeydin gülüm
Yüreğim hastayken derdi soran yok
Yaşadığım hayat canıma zulüm
Damarımda akıp dolaşan kan yok
Kaç mevsimler gelip geçti kışımda
Hazan vurur sen gelmezsen
Gönül acı cenderede
Yüreğim aç istemezsen
Gönül acı cenderede
Düşünmekle ömrüm geçer
Güneşin harında
Yeşile hasret yollar
Kızılı görünce
Yanar dumanlı dağlar
Çağlayarak akarken ırmaklar
Zerreleri çöle döner
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!