Kimi zaman iğneyle
Örgü örer ellerin
Kimi zaman cilveyle
Sofra kurar ellerin
Serçe parmak baş parmak
Gel birtanem hele bak şu fincana
Beraber şöyle bir falımız olsun
Hayallerimiz bir bir gelsin cana
Bir göl kıyısında yalımız olsun
ilk oluştuğundan beri dünyada
Maraş, Adıyaman, Antep, Hatay'ı
Bir felaket vurdu altı şubatta
Nicedir lal olan bu deprem fayı
Çıldırdı, kudurdu altı şubatta
Sanki altımızdan kaydı yerküre
Bir göçebe kuş gibi gittiğin günden beri
Dışarda zemheri var içimde yangın yeri
Peşinden geldim ama izini bulamadım
Dört yöne seni sordum bir haber alamadım
Sevda bakışlım ben bir hata yaptım
Durup kaşlarını çatma sevgilim
Kafam karıştı bir yanlışa saptım
Affet derdime dert katma sevgilim
Ağır geldi bana kendime kızdım
Ellerim bir hayli mahirdir amma
Sıla hasretini çizemiyorum
Gurbetin her yanı ayrı muamma
Ben bu muammayı çözemiyorum
Büyük hata ettim gittim gurbete
Gönlünü hoş tutsa bile
Süslü yüzden hayır gelmez
Dolaşırsa dilden dile
Hiçbir gizden hayır gelmez
Doğru yolda sendeleyen
Senelerden beri karşı koyakta
Bir başına durmaktasın karaçam
Ailenden bu derece uzakta
Nasıl yaşam sürmektesin karaçam ?
Sever misin duruşunu, yerini ?
Sivas'tan başlayıp on tane ilden
Salına salına ak Kızılırmak
Şayet seni küçük görürsem Nil'den
Her yerde başıma kak Kızılırmak
Gücünle dağları taşları del git
Hayatım şekillendi yüce Kur'an yolunda
Resul'ün getirdiği din ve iman yolunda
Korkusuzca yürürken Şahı Merdan yolunda
Örümcek kafalardan çıkan ağa takıldım
İki temmuz gününde, Madımak'ta yakıldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!