Eşiğini atladıgın pislik bir hayatın,
kolların da bırakıyorum seni,
Abdest'ini bozdun bu sevdanın,
cenabet günlerinin günahları bir
bir hesabı tutuluyor...
Ayağı prangalı geçmişi bırakıyorum,
yıkılışa ilerliyor acılarım,
göğü yere indirir gibi gidişim,
bu senin sonun olmayacak...
üzülmeyeceksin biliyorum,
Bir tebessümü koymak zor gelirken hayata,
sen asık suratlı geleceğe birde acıyı ekliyorsun,
bununda yetmediği ğibi;
gözlerin ğüneşe temas ettikce daha bi meşakatli oluyor...
susuzluğuma yokluğunuda ekleyip kavruluyorum,
gözlerinin ortak koştuğu güneşten...
Yasal olmayan üzeri örtülü aşkından fevkalade bir
acıya peştekar oldu gözlerin,kum saat'i kıyasında
geçiyor zaman bırak o elindeki kin'i, şah damarıma
temas edeli sevdan bir damla göz yaşına kaç
cinayet işliyor geçmişim biliyormusun...
yoklukta bolluğu sunmuştum ben sana,
sen tercih ettin yatak odasına alana,
fahişe olmuş yüreğin dönse ne fayda,
artık benden sana;
Buyur ğeç yatak odama...
-Seni seviyorum
-gitmek zorundayım
-gitme ölürüm!
-benden uzakta öl...
Sustuk…
Yatağına süslediğin bir ölüyüm ben artık.
Soğuk tenim toprağa kavuşmak ister
Sen bırak o elinde ki yalan aşkı,
ölüye işlemez bir silahtır senin gözlerin.
Göz yaşıyla yıkasınlar bedenimi,
sonra bir ayrılığa kefenleyip,
Zamanın azizliği bu olsa gerek
gidişine dur diyememek
veya sesini duyuramamak,
sessizdim hiç olmadığım kadar. Çığlık çığlığa.
Dur dedim, hatta gitme!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!