Bu temiz havada, bu bahar günü,
Yaşlıları eve tıktı bu virüs.
Sadece yaşlı mı eza çekenler?
Yirmilik gence de taktı bu virüs.
Umutsuz bir kışın yalancı sıcaklığı vuracaktı yüzüme.
Onca yılın hevesiyle uyanacaktım.
Bulutlu gözleri son bir maceraya davet edecek
Ve ben tekrar tekrar inanacaktım
Nergislerin sahibine.
Muhabbetle yazacağım mektuba,
Sitemleri doldurmuşum Nilüfer.
Merhabayı vazgeçirip ruhumda,
Elvedayla soldurmuşum Nilüfer.
Nilüfer, bu sana ikinci mektup
Bir yanda ümit var bir yanda ağıt
Sanma bir mektupla unuttum seni
Ellerim sitemli, küskündü kağıt.
Yaz bulutu çöktü, çöktü bir yarım,
Yeşil memleketin ela gözlüsü,
Gidiyorum işte canın sağolsun.
Bu sefil askerin eski sözlüsü,
Gidiyorum işte canın sağolsun.
Nasıl anlatayım size tadını
İlkokulda öğretirler adını
Yiyenler fakirin önde gideni
Antepte kebabın yeni sürümü
Yemeye doyamam nohut dürümü.
Hayal mi gerçek mi anlaman için,
Bir gece, bir sabah düşün olayım.
Şiirler okurum dinlemen için,
Önce müsaadenle eşin olayım.
Bu nasıl bir devir bu ne biçim çağ
Yaşıyoruz amma hep animasyon
Ne ölümüz ölü ne dirimiz sağ
Hayalimiz bile halüsinasyon.
Kimimiz sayısız hüküm peşinde
ŞEHİDİM
Ey Nebi'nin torunu, ey gül yüzlü şehidim
Sen ki tuttun sözünü, her cihanda şahidim.
Fatih'in son askeri, Alparslan'ın göz nuru
Yeminler olsun düşman, geçemeyecek suru.
O güzel vaatlerin,
Hepsi bende sır oldu.
Günleri hesapladım
Galiba asır oldu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!