Yeter ki açık bir kapı göreyim
Gururumla hakir olur gelirim
Aradığın mecnun gibi sefilse
Ben ondan da fakir olur gelirim.
Hani gün olur ya aldın içeri
Beni bir olmaza muhtaç eyleyip,
Ateşler içinde yandırdın gönül.
Bir bulut gözlüyü miraç eyleyip,
Senindir diyerek kandırdın gönül.
Nazlanınca sağa sola kaçar da
Uzaktan uzağa arar gözlerin.
Önce derin bir kıvılcım saçar da
Sonra dayanamaz sarar gözlerin.
Kızınca renklere bezenir ela
Artık sende şair oldun hemşerim
Haydi bir kaç beyit yaz da görsünler.
Sana göre hem illetim, hem şerim
Şu melun başımı ez de görsünler.
Biraz güzelleme biraz hamaset...
Ölünce sevdiğim unutma beni
Öyle üç beş günlük teskin istemem.
Bir demet gül olsun kokusu yeni
Getirme maziyi, eskin(i) istemem.
Sıkılır bedenim, özlemin hali
Kağıdın boş tarafı
Kalemi azdırıyor.
Ben güzel düşündükçe
O hiciv yazdırıyor.
Yönünü şaşırmadan
Uyan şair meramını unuttuk
Silinmez dediğin izin kalmadı
Nakış nakış dramını unuttuk
Neşeyi geçtik de hüzün kalmadı.
Gayrı soran olmaz oldu susana
Yine hüzünlerim doldu bu akşam
Yüreğimde derin yara Kayseri.
Ya beni de kabul eyle gölgene
Ya da bazı günler ara Kayseri.
Bu temiz havada, bu bahar günü,
Yaşlıları eve tıktı bu virüs.
Sadece yaşlı mı eza çekenler?
Yirmilik gence de taktı bu virüs.
Umutsuz bir kışın yalancı sıcaklığı vuracaktı yüzüme.
Onca yılın hevesiyle uyanacaktım.
Bulutlu gözleri son bir maceraya davet edecek
Ve ben tekrar tekrar inanacaktım
Nergislerin sahibine.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!