Çay bardağında bırakılan
Dudak payı kadar bile
Uzak kalamam gözlerine
Aşkını bir çivi gibi çakmışım beynime
Ve bütün kerpetenleri toplayıp atmışım denize
Artık bana unut deme
Ayrılık olmamalıydı Sema
Kırılmamalıydı tutunduğum son dal
Ben yokluğuna alışkınım varlığına değil
Kabuslar nefret eder inadına uyanışımdan
Azrail her seferinde yaşamamdan
Geceler çeker ancak derdimi yer yüzünde
Akşehir sokaklarında yürüyorum
Sevgilim çok uzaklarda
Birden adını duyuyorum
Ama dönüp bakamıyorum
Çünkü o uzaklarda
Tekrar adı kulağıma geliyor
Gel...
Sen yoksun
Bütün sokaklarına kar yağıyor ömrümün
Nefesim üşüyen bir gelincik ayazı
Bütün geceler aysız
Durmadan bir ezgi savruluyor dudaklarında gecelerin
İki eski dostun vedalaşması gibi
Kucaklamak hayatı
Kendi yalnızlığım içinde
Ve düşünüyorum yine
Hayatım boyunca geride bıraktıklarımı
Ve içimden bir şeyleri
Söylememiştin
Şarkıların ağlatacağını
Rüzgarların sert eseceğini
Her şeyin seni hatırlatacağını
Söylememiştin
Sevmek
Alacakaranlık
Aç gözlerini
Her şey bir anlık
Ve ben
Biliyorum
Sen gül yeter
Bırak felek gülmesin
Sevdiğimi bil, başkaları bilmesin
Bir kez daha bana gel
Bırak gençliğimi
Hasretinle, yokluğunla ezilsin
Hoşça kal
Sevgilim
Hoşça kal
Hasretim
Hoşça kal
Akmaya çalışan gözyaşım
Nice nice acılarımı aklına getir
Bunca muhabbeti aklına getir
Göz yaşlarımı aklına getir
''Gitme kal''
Var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme, aklına getir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!