Benim sevdam delikanlıydı
Damarımda dolaşan kan kadar heyecanlıydı
Kıskandığım zaman kıyameti koparır
Sevindiğim zaman
Kırlangıçlar uçururdum yüreğimin maviliğine
Göğsümdeki çiziklerdi sevdamın ispatı
Seni hiç öylesine sevmemiştim kadınım
Ayrılırkenki kadar o akşam kızıllığında
Kara sevdan yuttu beni kadınım kara sevdan
Üstünde soluk yıldızlar çoktan belirirken batıda
Hiç gülmedim kadınım gülmedim biraz olsun
Arkamda kalan yüzler
Yalnızlık burgulu bir hançer gibi yavaş yavaş ve acıyla girer insanın yüreğine
Helede sevdalıysa yürek...Helede yanıyorsa...
Yeşil gözlerinin etrafı al al olmuşsa
Ve çözemiyorsan boğazındaki düğümü
Hançerin ucu sivri burgusu daha bir keskindir.
Yanağıma düşen sıcak tuzlu damlalar çözüm olmadı olmayacak...
PisKoPaT bakar gözlerin gün batımlarında
Kırlangıç çığlıkları sarar hasret kokan saçlarını
Bu vakit hep böyledir yalnızlığım
Bir ince sızı olur, keser yüreğimin damarlarını
Yalnızlığımı sen yıkadın ocak karlarında
Gözlerinde bitti ayrılıkları bekleme korkum
Seni seviyorum diyorsun öyle mi.?
Ya gündüzleri dalarsan eğlenceye
Yine başlarsan şarkılar söylemeye
Yanlış telefonlara bağlarsan yine kendini
Yine boşlukta yakalarsa eski aşklar seni
Sakın kaybetme içindeki sevgini
İhanetin bir sis gibi kapladığı
Bu yürek
Siyahtan başka
Hiö bir renge aşık değil
Artık her sabah
Biraz daha sendeleyerek
Kaybettiklerini arıyor
Ölümsüz dokunuşlarda
Acı vermekten hoşlanıyor
Sön diye yıldızlara yalvaran
Ve sensizliği yüreğime dolduran
Acımasız gece
Bir zamanlar, henüz günahsız olduğum çağda
Ancak yirmili yaşlardaydım işte o sıralar
Belki bir gün benide seven biri gelir
İşte o zaman ne yapacağımı bilmem gerekir
Ve sevgisi varsa eğer
Ve sevilmeyi biliyorsa
Demedim mi bu hasret bitirir seni
Bir gün gelir yalnız kalırsın
Her günün dertli geçer
Demedim mi yüreğim sevme
İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz
Geri dönen hangi güvercinin var.?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!