Ete kemiğe büründüm
Abalı diye göründüm
Felâket ortasında bir küçük kız
Yetişmeyen çadırlı al hilaller
Ve rüzgarın savurduğu hayaller
Metânetiyle ağlıyorsa yalnız
Vaatle doymayan yetim bebekler
Hislenir kalbim her yerinden
Eski bir şarkım tâ derinden
Gönlümün kabrindeydi sandım
Gömdüğüm yerden ben çıkardım
Gittim gezdim şu Urfa'yı
Kebap yedim yağ içinde
Evliyalar kabre konmuş
Kazıkçılar sağ içinde
Göbektepe tarih saçmış
Alt katımda bir eşşek var
Öküz gibi geğiriyor
İnsan değil süzme davar
Avaz avaz bağırıyor
Uyku uyur gündüz iken
Dedem Korkut aydur... Hocalar dört dürlüdür:
Biri dolduran cepdir,
Diğeri torpilli çöpdür,
Biri ilmin dayağıdır,
Diğeri ne yazarsa bayağıdır...
Gel Iğdır'ı şimdi bir gör
Artık bize asfalt geldi
Passat'ı sollardı traktör
Artık bize asfalt geldi
Tekerlekler karbüratör
Ah hemşerim tam altmış gün
Susuz durmak nasıl mümkün
Az ye gardaş bunca öğün
Aman diyim ishal olma
Çok düşünme yorma akıl
Ne İzmir ne Kuşadası
Sanki metropol burası
Iğdır'daki üç artı bir
Boğaz'da villa parası
Güney cephe Ağrı Dağı
Çıkmazlar hiç kaldırıma
Yolda yatar şu yayalar
Korkarım ki yıldırıma
Kafa atar şu yayalar
Böyle gelmiş ki babadan
Sanki Mars'tan bir resim
Bizim şehrin yolları
Delikli bir nevresim
Bizim şehrin yolları
Başta güzel hizmetti




-
Mehmet Böke
Tüm YorumlarÜstad şiirlerini okumak istiyoruz.Teşekkürler