güneş gören yerlerimi örttüm
sonra bir cıgara yaktım
dertlerim çoğalsın da yağmurla bir sönsün diye.
dönüşünü beklerken bile sırtlan yalnızlığında
sırtlan yalınızlığı dediysem güzelim
bakma bana iki çiğdemi belertip
süleyman’ın kuş dilini bildiği filan yalandır.
ötüşürken ateşin başında o erkenci kuşlar
sussun da seni dinlesin diye hani sevinin ateşi
içimizi de yakarken yuduma gelen çaylar fincanlar ah o yalancı kaşıklar
iki şekerin eriyişi değildi.
uzayıp da duran parmakların
yakalamak için güzel yarınları
tepelerin ardından gelen müsellah bir orduyu beklemekteydi bizim çocuklar.
asker kaçağı ya da kesik başlı bir asker
oğullarını bekleyen bir ana
ya da yavuklusu için habire yemeni ören bir kadın
hayır hiçbiri değildi
değildi ve sen de biliyordun.
düşman ordularının başındaki
“kesin, öldürün ve yağmalayın kadınlarını!” diyen sendin
kessen öldürsen ve yağlamasan da kadınlığımı
düşmanın değildim ama dostun asla.
Kayıt Tarihi : 8.6.2025 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!