İsim
Uykum geldi araba sürerken ve yolun kenarındaki ağaçların altına çektim arabayı. Arka koltuğa kıvrılıp uyudum. Ne kadar zaman? Saatler. Karanlık inmişti ben uyanmadan önce.
Birdenbire uyandım ve nerede olduğumu veya kim olduğumu bilemedim. Büsbütün uyanığım, fakat faydası yok bunun. Neredeyim ben? KİMİM ben? Arabanın arka koltuğunda uyanan biriyim ben, dönenip duruyorum orada panik içinde çuval içindeki bir kedi misali. Kimim ben?
Sonunda geri dönüyor hayatım. İsmim bir melek gibi ulaşıyor bana. Duvarların dışında bir trompet sinyali duyulur (Leonora-uvertüründe gibi) ve kurtaran adımlar haddinden fazla uzun merdivenlerden aşağıya iner hızlı hızlı. Bu benim! Bu benim!
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,