Işıltı Şiiri - Eugene Guillevic

Eugene Guillevic
10

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Işıltı

Elbette yalan
Aşk faslının kapandığı

Bizi mutsuz kıldığı
Elbette yalan

Elbette yalan
Bizim ağlamaklı ettiği

Yarınların eşiğinde
İkimiz göz gözeyken

Elbette yalan
Tümünün baştan çıktığı

Yokuşa tırmananları
Tam iteleyeceğimiz kez de

Bütün aşkların çürüdüğü
Elbette yalan

Gücümüzü takınıp
Şöyle bir davrandığımızda

Elbette yalan
Aşkların kısırlaştığı

Ulu bir savaşta
Zaferi adımlarken

Çoğu yalan çoğu yalan
Aşk için denmişlerin

Karasevdalıların
Damarına basıldı mıydı

Paylarına düşen günü donatmaları
Cümbür cemaat yaşadıklarından

Eugene Guillevic
Kayıt Tarihi : 18.3.2012 13:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Filiz Kılınç Son Arya
    Filiz Kılınç Son Arya

    Bütün aşkların çürüdüğü
    Elbette yalan

    Cevap Yaz
  • Balasan Genceli
    Balasan Genceli

    Hasan 05 talihsiz bir örnek olmuş.
    Eğer bahçeye ektim soğan, bitmedi yeni sürgün diyorsanız,

    NOT İS to leaf out. not is to turn green.Daha olmadı abaout grow yazarsınız parantez içinde. growning up.

    Yok Bitsin artık bitsin her şey diyorsanız.

    finish all, or end all anythink diyebilirsiniz.

    BU deutschlandcada da böyledir.

    Wuchs, r Zuwachs, s Wachstum. yeşermek büyümek filiz sürme yerden bitme.

    ausgehen ise nihayet bulma sonlanma

    croissance bitmek. fin bitmek sonlanmak

    rastet yeşerme zakançivat gitme

    hilk hulk yeşermek bitmek halas helak son bulma.

    ama Kalkıp Hasan ismini çeviremezsiniz. Allah lafzını çeviremezsiniz. Tanrı diye çevirirsiniz. putperest yonan Allah muhafaza bunu yonttuğu heykel. Dala bez bağlayan Yakut Türk'ü mazallah gökte ve yerde iki farklı biçimde şirke düşer. Allah hepimizi bu yanlışlıktan korusun.
    sİZ Muhammet sözcüğünü çevirmeye çalışsanız abes olur.
    İsmet paşalar gibi tanrı birdir diye ezan okutsanız belki olur ama.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    ...her şiirin, aslında, eveliyatında ona hazırlık yapan bir birikim vardır...bu birikene ,bir şeyler olur..gönül denilen yer tetiklenir ..ve başlar oradan şiir akmaya..

    şiir, elbet başka dillere çevrilince yeni bir şiir olur..şu nüansla ki bu yeni şiirin içinde çevrildiği şiirden ''şeyler'' vardır..

    Bu şiire gelince..güzel bir duygu oluşturdu bendenizde..bir tad veren tebessüm...hepsi o kadar mı diyeceksiniz.. hepsi o kadar...başka ne olsundu ki...

    saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu

    Bazı deyimler vardır yabancı dile çevrilemez örneğin:'bitmek' gibi. Bitmek: (tükenmek) veya bitkisel olarak: (büyümek, boy uzatmak, gelişmek) gibi. Günün Şiiri'ni bir de bu açıdan irdelemek, diye düşünüyorum.

    Seçenler sevgi ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Abdülillah Çağlayan
    Abdülillah Çağlayan

    Tabiat kanunudur Mehmet Hocam.İnsanlar yaşlanmaya başladımı motor oradan buradan arıza vermeye başlar.Her şeyi yiyip içemez.Eskiden yediği sıcacık burcu burcu tırnaklı beyaz un pidelerinin yerine, lastik gibi kapkara kepekli ekmekleri, çeşit çeşit baharatlı soslu kebapların yemeklerin yerine tatsız tuzsuz patates haşlaması, sebze haşlaması, salatalık vs. yemeye başlar.Çare yokturdur. Perhiz etmek zorunda kalır vs.İşte çeviri şiir okumak perhiz yemeği yemek gibidir.Tatsız tuzsuzdur.Tespitlerinizde son derece haklısınız.Katılıyorum.Amma bu şiirlerin de çevirilip okunması tanınması lazım.Perhiz eder gibi, zira bu da ihtiyaç.

    Bu çeviriler sayesinde dünya edebiyatı tanınır.Orhan Veli’nin kısacık ömründe başardıklarını Oktay Rıfat, ‘’Orhan sayesinde Türk şiiri elli senede kat edeceği mesafeyi birkaç senede aldı.’’ Diye özetlemiştir.Nasıl oldu bu? Orhan Veli gibi kendini şiire adamış gerçek sanatkarların şiir çevirileri ile, batıdaki yeniliklerle tanıştık.Söz çok da neyse

    Sen Maraş yaylasının çocuğusun, dağda kırda bayırda yalnız başına çok dolaştın tabiatın sesini dinledin Allah’ü alem.Belki çobanlığın da vardır bilemem.Harmana davar mavar bıraktıysan eşek sudan gelene gadar zopalar da yemişsindir.(Gülmeyin yeğenler çobanlık peygamber mesleği.)’’Şiir sessizliğin sözle dansıdır.’’ Demiş bu Eugene Guivelic. Eski gominislerden.Baksana Ulviziya abi köpürmüş.Mehmet hocam şaka bi yana kırmızı rengini gızıl gominislerin rengi diye renkten saymayacak fiziksel gerçekliği inkar edecek neredeyse.Halbuki bu herifçioğulları yaşasaydı Ulviziya abiden daha sağlak olurlardı belki. Ama bir şey var ki salaklık başka.

    Bu şiir hakikaten tam perhiz yemeği.Çok tatsız tuzsuz, üstelik çeviri de kötü.Ama mesela Cemal Süraya bir şiirini çevirmiş bu gızıl gominisin valla ben beğendim. Sessiliği sözle dans ettirmiş trampetullah.(Gene güldünüz inançsız ölüp gidenlere bizim Karabük Devrek tarafında şaka yollu böyle derler.Belki de inançlı ölmüştür adamcağız günahını almayalım ahir ömründe Azrail yoklayınca fikir değiştirmiş olabilir.)

    Barışın Tadı

    Bir ağaç, kesebilirler ağacı,
    Ağacın ne gelir elinden?

    Biraz çaba, testere falan,
    Eh, az çok da zaman,
    Ağaç devrildi gitti.

    Bir kuş, vurabilirler bir kuşu
    Bir el ateş ya da bir iki taş
    Bir avuç tüy düşer toprağa.

    Bir öküzün ya da bir atın
    İşi kolay görülür ve hazırdır
    Kesimevinde kasap önlüğü.

    Bir çocuğun, oğlan ya da kız,
    Ne gelir elinden katile karşı?

    Bakışlar, diyeceksiniz şimdi,
    Ama gözü dönmüşse katilin
    Ya da kimse yoksa ortada?

    Bir adam, koca bir adam da
    Bir kuş gibi avlanabilir,
    Belki daha da kolay hatta.

    Bir ağaç, bir kuş, bir öküz, bir at
    Bir çocuk, bir adam
    Yok oldular işte ard arda.

    Ama dostlarım, hepimiz olsak
    Ne bok yiyebilirler
    Onca insanın karşısında?

    Ne yapabilirler
    Direnen halklara?

    Sessizliği sözle dans ettirmiş herifçioğlu.Okur olarak biz ancak şunu yapabiliyoruz bu durumda.Çevirmenin gözlüğünden bu dansı izliyoruz.Dans güzel mi güzel.

    Selam ve saygılar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (14)

Eugene Guillevic