Her yeri suydu o ülkenin.
Kuşları ve mercanları.
Kanalizasyon kokan kıyıları yoktu.
Ve bir plastik medeniyet.
Mavinin en açık tonu
Alabildiğine sarıyordu
Kimse kalbindeki yerimi dolduramasın diye
Terk ediyorum seni.
Üstelik yeni bulmuşken...
Biliyorum yüzümü unutursun...
Öpüşlerim silinir...
Dokunuşlarım dokunur diğerlerine...
Üşüyeceksin demiştin.
Oysa sevinç dudaklarının kenarında
Öylece unutulmuştu ansızın.
Alıp koymuştum onu bir kenara
Anımsamak için.
Ve ısıtmak için kelimelerimizi.
Her aşk biter,her aşk söner.
Her aşk ölümden beter.
Her aşk yanar,her aşk yakar.
Her aşk ardından bakar...
Tek başına yaşayamazsın.
İstesen de olamazsın.
Tören alayları gibi geçerdin önümüzden
Ey Aşk...
Nispet mi ederdin?
Geçerdin ya,
Nasıl da perişan ederdin bizi...
Biraz da tat katardın.
Yaban mersini dallarını çekiştiren yaramaz çocuklardık
Güzel bahçelerde.
Nar ağacı meyvelerini yere atardı
Bin parçaya bölünen ruhlarımız gibi.
Gelip giderdi gülüşlerimiz
Kırmızı bir salıncakta.
Çok uzaktan duyduğum o ses?
Adımladığım yollar kadarsın eni topu.
Dağlarda sevdiğim çiçekler gibisin.
Alabildiğine...
Mor çiçekler şuracıkta!
Ya şu sarı?
Ortaköy buz keskinliğine dönüyordu ardından...
Orda öyle bir yerde
Orda bir düşte
Orda öyle yarım
Orda öyle aşk'tın ki...
Akşamın karanlığı çökmüştü yüreğime.
Her şey zamanında güzel.
Meyve dalında.
Çiçek kokusunda.
Ses tınısında.
Güç ağırlığında.
Yıldızlar karanlığında.
Aşkın
Bir grafiği vardır aslında.
Düşüşe geçti mi gitmek lazım.
Sevmek
Güzel türkü olur o zaman
Bir aşığın ağzından.
sevgili ışıl işte sensizlik bu isimli kitabını okudum tebrik ederim... benimde hedefim limandan bir kitap çıkartmak umarım ulaşaırım... sanada başarılar...