Sözlerin kesmişti yüzümü...
Bıçakla lime lime edişim gibi her rüyada
O hiç tanımadığım erkeğin gövdesini.
Parçalar bölünen,
Ama sonra büyük bir hayalkırıklığıyla bocalarken ben
Dipdiri olmayı başaran.
Öyle çok felaket haberleri getirdin ki...
Öyle çok nefretler
Ve saplantılar...
Öyle çok biriktirdin ki,benden olmayanları...
Bir kayıp çocuk aranıyordu aramızda.
Kimbilir,nerede kalacaktı-
Düşün.
Ki düşünmek
Senin yolculuğunda
Kimbilir kaç mola yerinde
Kaldığındandır uzun uzun.
Geç kalmamak için
Uzun uzun konuştuk.
Bir yerlere varamadık.
O limanlarda
Hep başka gemiler vardı.
( 2010/Datça )
Kazandığında...
Kaybetmiştir aşk,çoktan.
Tüneller geçersin yeni yerlere.
Geleceğin yer hep aynıdır,bilmezsin.
Köpek sesleri mi?
Onları boş ver...
Yağmur yine bekler mi o koyda
Bizi düşürürken birbirimize?
Ya muz ağaçları?
Boyun eğer mi palmiyelerle bir olup da?
Ve suya henüz düşmüştür ki
Azalıp artan şekiller
Yalnızlığın döner yine gelirdi
Onca insan arasında
Onca yıldızsız gecede,yine bana?
Haksız yere edilen lanetler gibi...
Çok geç kalınmış bir hayat bu,bizimkisi.
Bozacıları sesi geliyor uzaklardan.
Yine zamanın sana aktığı akşamlardan biriydi.
Yalnızlığın pençeleri kanatmıştı yüzümü,anladım ki.
Çizik çizikti her yanım.
Sinsice sokuldum,gafil avlamak istedim o an.
Ama anladım ki,
Pençelerini atmıştı bir kez...
Öyle çarptı ki
Başını sonun kaçırdığım film şeridi gibi
Geçti tüm hayatım
Gözlerimin önünden.
Hâlâ gökteki yıldızları gösteriyordu oysa ki.
Oysa ki bilmiyordu
Sen doğduğunda
Ben yoktum.
Ellerim yoktu.
Sana uzanacak.
Ellerim yoktu.
Yokluğundan acıyacak.
sevgili ışıl işte sensizlik bu isimli kitabını okudum tebrik ederim... benimde hedefim limandan bir kitap çıkartmak umarım ulaşaırım... sanada başarılar...