I
Acelem vardı.
Belkide inkarcı yanımla sana yetişmeye çalışıyordum.
Belki sana bir aşk yetiştirmeye çalışıyordum,
Belki kendimi sana yetiştirmeye çalışıyordum.
Velhasıl acelem vardı benim...
KIRMIZI ERGUVANLAR
Zembereğinden boşaldığında bahar,
Kırmızı açmıştı erguvanlar.
Ben cam kenarında oturuyordum.
Karşındaydım ve seni seviyordum.
1.
Döndüm işte ana vatanıma, öz yurduma.
İlkel benliğimin beni çağırdığı surlara.
Aya kalkacak,
Aşağıya bakacak
/1/
Anne;
Doğduğumda gün ve gece eşit uzunluktaydı.
Ama biliyordun;
Gücün yetmeyecekti.
Benim için eşitleyemeyecektin bu dünyayı…
İÇDENİZLERİM
/Uçurum kenarında bekleşen kuşlar gibi,
Bekliyorlar sesimin evrenden düşmesini…/
/*/
Susarsın tabi.
Hainliğine en güzel perdedir sessizliğin incecik zarı.
Ölümdür;
Ki sana vadedilmiş toprakların öbür adı...
Yaştır;
I
O kavşaktayım işte.
Kırmızıda duruyorum.
Şehrimin, küfürsüz ve sabırla beklediğim tek ışığında.
Tam karşımda
eviniz...
AY IŞIĞINDA...
Bir şeyler
Ellerinin arasında
Un ufak olduğunda,
En iyisi gitmektir;
(Çarpık bacaklı bir kızdı;
Ve kırmızı dudaklı.
Sonsuz salınımıyla çağıran bir sarkaçtan gebe kaldı…
Boy boy kurbağaları oldu;
Körlüğümün zavallılığı üzerine yemin ederim ki;
Ellerimle,
Gecelerce
Üstünden geçtim aşkın.
Yazık, Eksilmişti…
2009
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!