Bütün ölümlerin anlık olamaz.
Böyle uzun uzadıya,
Zamana yayılmalı bazen.
Shakespeare 'in bir yaz gecesinde
Aşırı dram içermeli,
bir tiyatro sahnesinde.
Anlatmıyorum,
Gökten elma umanlar
Daldakinin sesini duyamazlar.
Ben ağacın dibinde oturuyorum
Biliyorum,anlatmıyorum.
Manastırlarda Tamarasız boğulsak
Olmaz mı ?
Uyku ile uyanıklık arasında,
Birkaç saçma hayalde bocalasak,
Mavi bir ışık yaksak geceye
Denizlerin yansımasından.
Hangi ihtimallerde kaybediyordum seni.
Kaç kombinasyonlu hata dizgisi,
Yanlış yöne saptırıyordu.
Hesabı tutulmazdı oysa sevdanın .
Vera
ne şairler bıktı istanbuldan
Ne de ben bıktım her şairin istanbulunda seni aramaktan...
Telleri sallanan bir dünya
Sonunda baharın yorgun sarısına
Hapsedilmiş
Bir kış kuşu bütün ötmelerine rağmen
Yuvasız ve üşümüş
Sapı kalmış hasadın
sarılsam yokluğuna,
Ayaz bir geceden arta kalan yalnızlığıma inat...
Ellerinde nasırıyla doğar çocuklar benim memleketimde.
Çuval misali insan doldurulan dolmuşlarda,
Başlar hayat yolculukları.
Ve sonra yoklukları.
Kayısı dalında,ekmek peşinde
Nilin gölgesinde izliyorum ayı
Ay nile düşmüş bir akşam üstü
Kızıllar kırılıyor suyunda
Ve karanlığı sırtında
Yüzüme gülümsüyor aksi
Ve güldükçe
Doğarken güneşle kardeşler
Batmayı öğrendim sadece bu diyardan
Sonra gördüm etrafımı çevirmiş görünmeyen teller
Tut Adıyaman’dan sonra çık Van’dan
batarken ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!