Diyarbakır savaş alanı
Kan gövdeyi götürüyor
İnanılmaz birşey bu
Akıl sır ermiyor
Feryatlar, çığlıklar ta öteden duyuluyor
Avuçladım yüreğimi
Koparmak istiyorum
Bendeki seni
Yüreğimdeki sevgimi
Beynimdeki seni
Geçmişimi yaşadıklarımı
Korkmuyorum gecenin karanlığından
Hasretin çokluğu korkutur
O kadar uzağımdasınki
Düşündükçe Gülüm
Yanlızlığın sesinde
Vurulur yüreğim
Ah gönlüm
Bu yürek derin yara aldı
Kurşun yarası değil
Gönül yarasıdır
Bu yürek derin kanadı
Tütün bassam fayda etmez.
Gün doğmuyor burada
Yıldızlar bir bir düşmüş
Zifiri karanlık yerdeyim
Yenik düştük hücredeyim
Bedenim yorgun gözlerim yaşlı
Ben düştüm kimseler düşmesin
Suçum günahım yok
Bu bir sevda türküsüdür
Bilirim ne his ettiğini
Canımız kanımız bir
Nice bir yar uğruna
Canım feda gözyaşları bile az
Sarı, kırmızı, mor
Beyaz ve ebruli
Renk renk güllerim vardı.
Sen güldükçe açan
Yedi verendi dört mevsimde
Gözlerin vardı.
Yüreğim dört parça
Hasretlik, mapusluk
Acılarla çelikleşen yürek
Sevgiyle var olan yurtsuz aşkım
Umut ile yeşeren sevda
Mor dağların bağrında duran
Düşümde gördüm
Dolunayı bu gece
Çok parlaktı
Işığı ortadoğuyu aydınlatıyordu
Yıldızlar bir bir batıyordu ışığında
Dicle, Fırat ağlıyordu
Deşme yaramı
Yine kanar
Açma ağzımı
Söylersem akan sular durur
Taşan bir bardak su gibi
Boğazıma kadar doldu taşıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!