Bir ormanın içinde
Sen hiç yalnız kaldın mı?
Ağaçlara anlatıp
Sincapları duydun mu?
Karıncaları izleyip
Takım ruhu gördün mü?
Söz ettiğim Anadolunun çıplak dağları
Ne bir orman ne bir ağaç
Ne de salkım salkım üzüm bağları
Bir otun bile zor bittiği
Bozkırlar da nice canların yittiği
Biz onlar için ne yaptık bugün,
Bir bilseydik nerelerden gelmişiz
Bu Dünyaya postu nasıl sermişiz
Hep dediler bu Dünya da yalandır.
Hiç denilen işte senden kalandır.
Mal uğruna ne taklalar atardın
Erzurum dolu dadaş
Hepsi de bana gardaş
Yaylaları bir hoştur
Yolları da yokuştur.
Gezelim çarşı pazar
Daha Çok Bekleriz
Senin resimlerin var, bazı camlarda
Yanında al bayrak
Savaş falan yok aslında
Ne de bir bayram, yakında
Sen bilmezsen kendini
Gücünü kuvvetini
Küçük düşünüp
Alçalırsan eğer
Bir gün gelirde
Sırtına vururlar eğer
Sert ve sağlam durur çakıl taşları
Oysa her bastığınızda nasılda kaypak
Savrulurlar dört bir yana yok ki başları.
Yine de serttir çakıl taşları başlarına buyruk
Hep ses çıkarırlar ezildikçe
Bir işe yarar mı bu, sizce?
Selam verdim almıyor
Selam verdim almıyor
Evime buyur ettim,
Gitme dedim kalmıyor.
Ben göle girdim diye
Ben göle girdim diye
Hey arabacı koş atları
Çıkalım Modaya
Sevgilimle yan yana
Sevgi dolu Dünya ya
Bırak koşmasın küheylan
Endülüs de raks hala kırmızı
Kızıl saçlı sevgili
Ya da ecelin hızı
Yaşanmadan çalmasın
Kapımızı
Dört yöne yönelir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!