Gelin bi bakın, ne olmuş...
Kim gibi bakmış, kim gibi yazmış
Meğer yazarken ölmüş, yazarken gülmüş.
Kim miymiş, bilmem kimmmiş
falancalardan...
Bu şehir beni boğuyor ilmik ilmik
Yağmur tutsak buluta, eve kapandım
Fotoğraflar çerçevemde tastamam
Geçmişe bakmaktan ne kadar usandım
Rüzgar kapımı çalıyor heryer ıssız
Bu gün yıldızlarla konuştum
Bulutlara seni sordum
Sıcak rüzgarlarla yarıştım
Yağmurlara seni sordum
Bu gün gözlerinle tanıştım
Gitme beni bırakıp yalnızlığa
Geceler hep karanlık
Gitme beni bırakıp sensizliğe
Gökyüzü kapkaranlık
Hani bazen bakarak karanlığa
Hangi dağa sorsam seni
Açmayan gül diyor
Leyla mecnun aşkı gibi
İmrenen dil diyor
Mavi göle sorsam seni
Ebedi aşk diyor
Rengarenk umutlar beyaz bir bulutla şekillenir
Beyaz bir düştür kulaklarımda sessizliğin binbir sesi
Beyaz olsaydı rüyalar gelinlik gibi, barış gibi
Ölüm bembeyaz kefene sarılırmıydı bebeğin içtiği süt gibi
Saf ve temiz duyguların müjdesi, masum beyaz
Yağmur bulutu geçer yüreğimden, sırılsıklam
Fırtına çıkar, güneş solar penceremde
Gözlerinde şimşek çakar, ağlarım sırılsıklam
Gökyüzü şiir yazar, yağmur yüreğimde
Damla damla düşersin gökyüzünden, sırılsıklam
Sensizlik çekilmiyor, sessizlik hele hiç
Hapsolduğum sen mahpusunda
Yüreğim kan ağlıyor, sessizlik hele suç
Bağırıyorum sen diye kabusumda...
sensizlik bi kabus...
Bir değil bin ok delse ruhumu
Değse bana ecelin soğuk eli
Rüzgar kadar hızlı gelirmisin
Bitirmeden sensiz geceyi...
Bir solukta okudum seni
Yüreğim sancılı ve mahzun
Şafakta düşledim resmini
Kırmızı güller yine solgun
Yine akşam yine aynı gemi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!