Bak, Yine Saçmaladım

Muhammet Bora Candan
61

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bak, Yine Saçmaladım

İsmini her duyuşumda ruhum ölüm istasyonuna uğrar.
Gözlerimde mağrur bir aşkın acınacak izleri var.
Ne kadar aşkı bağırsam da ona,
O kendi sesini duymayacak kadar küsmüş duygularına.
Beni, çektiği acının sığınağı olarak görmüş.
Her efkârlı hâlimde kendi yaşadıklarını hissetmiş.
Bana baktıkça gözlerinin önüne kendi hâli gelmiş.
Yalnızlığını pencerelerle konuşmuş,
Ben kalbine yanındayım diye haykırırken.

Kalemim bitmeden bitmesin o bende.
Ben hâlâ onu yazmak istiyorum delice.
Ben ona geç kaldım,
Adını anmak bile yasak bana.
Deliler gibi sarılmak istediğim tek kişi,
Niye en uzağımda?
“Sözün bittiği yer”
Diye bir yerden bahsederler ya hani,
İşte tam orası…
Onsuzluk zor;
Ama artık onunla da dinmez bu gönül yarası.
Keşke böyle olmasaydı,
Keşke sıkı sıkı bağlansaydı ellerime.
Hayat keşkeler hayatı;
Ama işe yaramıyor hiçbir keşke.

Gözlerimi saçlarına bağladım ben;
Yüzüne, ellerine, gözlerine…
Beyaz bir jipin altında kaldım,
Bir anahtarlığa maskot oldum.
Beyaz bir gülün dikenleri kalbimde…
Ben benim için her şey olanla bu hâle mi gelecektim?
Biz bu hâllere mi gelecektik?
Bir gün her şeyimdi,
Bir gün selamı bile kestik.

Benim onu sevdiğim gibi sevmedi ki beni.
Nereden biliyordu acaba,
Acılara dayanma gücü onda mı bende mi?
Nerede elimi tutarken elleri terleyen o kız?
Her gün karşımdan yüzlerce insan geçiyor
Ben dopdoluyum da onsuz bir kalabalık yalnız.
Hakikaten de düşünme yetimi kaybetmişim.
Baksana ellerimden uçup gitmiş geleceğim.
Beni kendime getirdin demişti.
Demek aşktan başı dönmüş benim güzelimin.

Birlikte soğuk yolları adımlarken burnumuz kıpkırmızı olurdu.
Görebilseydi eğer ne kadar masumca,
Ne kadar çocukça sevmiştim ben onu.
Sevgi sahipti bana, benimdi masumiyet, şeref, ar…
Bana “beni ne kadar seviyorsun’’ diye sormuştu.
Şimdi anlıyorum ki, “hak etmediği kadar.’’

Sıkılmadan adına büyük harfle başlardım her mesajda.
En garibi de ondan vazgeçmem dedikçe,
Kötü insan oldum.
Nazlıydı; ama şımarık değildi.
Boş bir şeye bile manalı gözlerle bakardı.
İçinde sakladığı bir şeyler vardı
Ve sürekli “Şimdi ne yapmalıyım’’ duruşu…
Hayaller korkuturdu onu, doğaçlama yaşardı.
Bir masal okumuş, çok korkmuş zavallı.

Her masalın sonu var diye okunmaz mı masallar?
Dünyada nerede görülmüş,
Mehir bedeli olarak ayrılmayı isteyen bir yar?
Kalmaktan korkmuş,
Gitme cesaretini nereden aldıysa…
O, susmaya devam etsin
Zaten söyledi yaptıkları beni sevmediğini.
En güzeli mi,
Hiçbir şey olmamış gibi unutalım birbirimizi.
İsteseydi bir sır gibi saklardım onu.
O hayallerini kaybetmiş ben de hayalimi.
Benim bir suçum yok, o seçiyordu yolu.

Ona bir adım kalmıştı, tüm yol ise iki adımdı.
Merak ediyorum da
Acaba onu seven iki kişiden hangisi adamdı.
Yalanım batmasın, o benim en büyük yalanım.
Kıyamam ben ona, o bana kıysın dursun.
Ben piyanomu çalayım, o yazsın adımı kemana.
Gözyaşlarımda kayık çekerek gitsin,
Ulaşsın onun kollarına.
Bir şanssızlık şans mı bekliyor ne?
Ben ondan aldığım bir kağıt parçasını bile,
Dolabımda saklardım.
Anahtarlık onda kalsın,
Aşkın anahtarı bende…

Gel, saçmalayacaksak birlikte saçmalayalım,
Gel istersen kendi kendine konuş
Ben de eşlik edeyim, dedim.
Benim için bir tek o vardı, ama o yoktu.
Kalbim müzik aletlerine hayran olan
Ve hep bir ses duyan çocuktu.
Aşkımı siyah bir cüzdanda sakladım,
Yeşil bir saat ölümü çaldı.
Alnımda yazılıydı önü, dünü, bugünü;
Yarın yarınlarda kaldı.

Bizimkisi elvedası bol bir sevgiydi.
Kızmıyorum ona, biraz sakardır
Tahtaları silerken arada beni de sildi.
Ben ağlarken gözyaşlarımı siliyordu onun güzel elleri
Belki de elleri şimdilerde
Başka yüzlerde gösteriyordur ebeliğini.
Oysa tüm haklılıklarımı onun bir damlasına satardım.
Yeter ki o kapatmasın ışıkları
Zaten yetiyor kendi karanlığım.

Dinlesin, bir zamanlar kraliçem olan o sevgili:
“Biz harikayız, aferin bize;
Yazdığımız masal bitmedi, bitirdi.”
Ben ona “kusursuzum’’ derdim,
O da ben kusursuz değilim derdi.
E herhâlde kusursuz değildi,
Yoksa tüm alem bir tek onu severdi.
Hepsini bir kenara itelim, sorarım şimdi.
Benim aşkım gerçekti, ya onunki?
Onun aşkı yalandı, kendisi de yalandı.
Beni eğer sevdiyse bu mu onun sevgi anlayışı,
Zoru gördü kaçtı.
Beni eğer sevmediyse bu mu onun insanlığı,
Duygularımla oynadı.

Onu benden daha çok sevecek birinin varlığına inanmıyorum.
Evet, takıntılıyım;
Onun gözlerinde takılı kaldım.
Evet, kıskancım;
Ben hiçbir zaman sevdiklerimi bir başkasıyla paylaşamadım.
Ben onun geçmişine değil,
Bana ne söylediğine baktım.
Ben o oldukça, onu kaybettim.
Ben kendi sevgimi başrol yapmışken,
Beklenemezdi onunkinden verim.
Şimdi ona sonunu bilmediğim bir masal anlatacağım.
Tüm dikkatiyle dinlesin beni o güzel kız:
“Sonunu bilmediğimiz masalın sonundayız.’’

Sorular sorunlar yarattı,
Tüm varlığımla ben, ben olamadım.
Helallik istemiyorum,
Diğer her şey gibi helallik de onda kalsın.
Hadi cebinden bir avuç çekirdek çıkarıp
Çocuk gibi mutlu etsin beni.
Geçmişimden en iyi hatırladığım şey:
Sabahları onu almak için bir saat önceden gittiğim yerde
Soğuktan dişlerim titrerdi.’

Yine de geleceğini bilsem
Tutardım onun için tüm yolları.
Ama biliyorum gelmeyecek,
Sanki onu bekleyen bir cüzzamlı.
Gelecekteki evimiz, bahçemiz, çocuklarımız…
Ev talan oldu, bahçe harap…
Çocuklar hiç doğmadı.
Ama ne olursa olsun,
Hiçbir yaptığı onu bende bitiremedi.
Doğmamış çocuklarımızın alnından öpüyorum,
Anneniz istemiyor beni.

İki boş kağıt getireyim,
Aklımızdakileri düşünmeden yazalım yine.
Beni gerçekten sevseydi,
Bakmazdım tillahı gelse…
Ben Çarşambalıyım,
Bakın, Çarşambayı yine sel aldı.
Bir yar sevdim, ellere kaldı.
Hayatımın tek bir tuşu var, o da kapama.
Sabah akşam o tuşla oynuyorum,
Korkarım basacağım galiba.
Milletin neşe dedikleri şey artık bana zarar…
Umarım içimde hiç bitiremediğim özlemi,
Bir gün o da içinde yaşar..!

Muhammet Bora Candan
Kayıt Tarihi : 29.3.2020 20:07:00