İnsanlar var ki adaşım;
yeşil dut yaprağında,
yürür ormanlar gibi
ve bir ipek böceği kahramanlığında,
Alaysız,
merasimsiz
ve muttasıl;
Sulhun beyaz bayrağını dokumakta.
Güneşi bir daha görmemek üzre,
Gecenin derinliğinde saf saf,
güneşe giden yolda,
Kara katran karanlığına karşı gecenin,
Kumral perçemleri rüzgârda,
Yeni şarkılara hazır dudakları,
mahzun ve melûl;
Fakat ümitli,
Fakat pervasız durmaktadırlar.
Onların kitabında yazılıdır
Niçin hep yanık türküler bildiğimiz,
Kime gücendiğimiz, kimi sevdiğimiz.
Bir kuş uçsa daldan,
Bir garip geçse yoldan,
melûl oluruz neden?
Onlar biliyorlar biz söylemeden,
onlar biliyorlar!
Onlar biliyorlar;
Kızılca kıyamettir kopan,
Siz serin uykunuzu uyuyadurun;
Ve rüyasında mes'ut insanlar
meleklerle zina ededursun.
Dünya hepsine yeter.
Fakat kızılca kıyamettir kopan.
Gökyüzünde uçurtmaları çocukların
Mesel simitlerle döğüşüyor
İnsanlar var ki civanım;
Ölümü ekmek gibi,
meyve gibi bölüşüyor.
Kayıt Tarihi : 19.9.2016 16:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!