“Benliğini bilen, Rabbini bilir.”
Bak kendine
ama geçip giden bir gölge gibi değil,
köklerine inerek bak,
içine eğilerek, derinleşerek bak.
Göz değil hakikati gören,
kalptir
perdesi aralanırsa
bir damla yaşta
bir ömür okunur bazen.
İnsan, sırdır insana.
Ne zaman ki yüzleşir aynasıyla,
hem yara hem merhem bulur kendinde.
Hem yük hem kanat taşır omuzlarında.
Tenin değildir aynada gördüğün yalnızca;
unutulmuş korkuların,
saklı hayallerin,
yarım kalmış duaların bile
yansır yüzüne.
Ne kadar berraksa içindeki su,
o kadar net görünür dünya.
Kalbin ne kadar temizse,
o kadar yumuşar kelimelerin.
Ama…
birikir tortu sessizce içte,
bulanır su, keskinleşir cam.
Ve herkes,
kendi kırığında kanar en çok.
Hiç kimse
bir başkasının bıçağı değildir aslında;
yansımasıdır sadece
kendi karanlığının.
İnsanın en ıssız yeri,
ışığın en yakın olduğu yerdir.
Baş eğdiğinde susar nefs,
biter gürültü,
başlar içe doğru yolculuk.
Sevgi,
kalbin aynasını parlatan tek ışıktır.
Silmeden kini,
dokunmadan yaraya
ışık vermez insan kendine.
Kendini sevmek,
yaradanı hatırlamakla başlar.
Ve ne zaman ki aynada
bir “ben” değil
bir “O” görürsün,
işte o zaman
tamamlanır hikâyen.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 09:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!