Varoluş incedir. Kibardır. Hassastır.
Duyabileceği her fırsatta, insanın kapısını usulca çalar...
İnsan ise; hırslara, renklere ve hayatın akışına kapılmaya yatkın...
Varoluş onun kapısını sık sık çalar...
Ama o; hiç evde yoktur...
Ya müzik dinliyordur,
ya da duyamayacak kadar meşgul...
O, uyansın diye bir bela sarmaz kimsenin başına...
Uyurgezerliğin kaderinde vardır,
ya bir yere takılıp düşmek,
ya da kendini istemediği bir yerde bulmak...
Varoluşun tepeden insana bir sıkıntı vermesine gerek yoktur;
gerçek bir anlam üzerine oturmamış bir yaşamın kendisi
baştan sona sıkıntıyken...
O sadece usulca, kibarca ve nazikçe dokunur, insanın omuzuna...
“Bak” der, “başka bir yaşam mümkün...”
“Huzurlu, kavgadan uzak, ağız tadıyla giden...
Böyle bir seçeneğin varken, neden kendine bunu yapıyorsun?”
Çünkü öyle öğretilmiş ve öyle alıştırılmıştır...
Alışılmış bir cehennem, denenmemiş bir cennete
çoğu zaman tercih edilir...
İnsan, çirkin bir ördek yavrusudur...
Ve öyle alışıp öyle bildiğinden,
öyle yaşamaktadır...
Varoluş onu durmadan kendi hakikatine çağırır...
Ördekler arasında bir çirkin olmadığını,
ama aslında hepsinden güzel bir kuğu olduğunu
anlasın diye…
Çağrı Dörter
Kayıt Tarihi : 25.8.2021 10:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hayırlı sınavlar Şahin bey.
TÜM YORUMLAR (1)