Bir çatlakla başladı her şey—
kalbim, sükûnetin içinde
gizlice kırıldı.
Ve o kırılma,
gökleri sarmaya başladı,
yavaşça.
Her yarada bir kelâm,
her acıda bir nefes saklıydı.
Zaman, susarken
içimde bir infilâk yaşanıyordu.
Ve o infilâk,
yeryüzüne düşen ilk vahiy gibi
her şeyi değiştirdi.
Kalbim, bir kuyu gibi derindi—
ve o kuyuya
infilâkın sarsıcı yankısı düştü.
Bir patlama,
bütün yıldızları yararak
toprağa doğru akıyordu.
Bütün evren,
bir anlığına sessizleşti.
Ve o sessizlik,
yeni bir sesin doğuşuydu.
Her ses,
bütün gövdemde yankı buluyor,
gözlerimden
gökleri deliyordu.
Vahiy,
en derin yaradan çıkıyordu—
ve ben,
bir kalbin dirilişini hissediyordum.
Ey zaman!
Bütün sessizliklerinde
bir infilâk bekleyen kalp var.
Her yarada
bütün bir milletin çığlığı var.
Ve bu çığlık,
bir kelâmın en kuvvetli şiddetidir.
Söz,
en derin yaralardan doğar—
bütün kırık kalplerin
içinde bir diriliş bekler.
Vahiy,
gözyaşlarının
en derin yerine düşer.
Ve o gözyaşı,
yeni bir ufkun kapısını açar.
Ve biz…
bütün kırıklıkları,
bütün çatlakları,
bütün acıları
birer kelime gibi yudumluyoruz.
Çünkü biliyoruz:
Her infilâk,
bir vahyin doğuşudur.
Ve her vahiy,
bir kalbin yeniden doğuşu…
Kayıt Tarihi : 16.4.2025 19:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!