Zamanın iki yüzünde de aynıydı
Kum tanesinin sabrı
Aynıydı yağmurla birlikteyken
Bulutların heyecanı
Bitti
İçine düşünce pervanenin
Kristal bir köşktür gönlüm
Hani o billur camdan
Yedi renkte ışığını yansıtan
İnce, narin, kırılgan
Kapısı yalnız içerden açılan...
O kapıyı bana ilk kez açtıran
Sımsıkı sarınmışken, sağır sessizliğimin sonsuz suskunluğuna
Sonlandırdın suskunluğumu,
Sakince
Söyledin… Söyledin… Söyledin…
Usuldan usuldan kaldır başını
Kor alevler gibi yanan gözlerime bak…
Ya da bir sigara yak
Ve
Düşün!
Sarmaşık gibi sarınca anladım
Gönlüme düştüğünü,
Tüy kadar hafifti aşk
Yüreğim coşup
Dalga dalga yükselince ruhum,
Dört yanımı yedi koldan kuşatıyor sen çıkmazı
Sen diyorum, bir hecenin yollarına bin dize seriyorsun…
Çoktan aştım kaşın gözün suretini çoktan
Aydınlık sahillerinde geziniyorum menşei belli kıyıların
Enlemlerini boylamlarını keşfetme heyecanım oluyorsun
Aydınlığında sürüklenip savrulduğunu gördükçe
/Nasıl mutlu oluyorsam yağmuru seyrederken,
Öyle heyecanlanıyorum seninle ıslanırken….
Tarayıp yağmurun saçlarını, maviye boyayalım
yağsın üstümüze el değmemiş damlalar ki kusursuz ıslanalım…/
/Geçtim gönlünden
Gündönümü gelirken gülümsediğim gibi!
Gülümseyerek…/
Gamsız, gönenirken gönül gezegeninde
Gökkuşağı gibi gülen gözlerinde griler gördüm
Özgürlük iradeninse
İrade karakterin
Karakterimdir inci
Sözüm olsa incitir
Söyle ona şiir
O şehri severken eskiden,
İçin için sorardım kendime
Neden? diye
Yoktu o zamanlar bi sebebi
Sonra anladım
tebrikler
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan ant.
selamlarımla
Yüreğinize sağlık inci hanım .
Geceyi güzel yorumlamışsınız harika bir şiir teprikler