Etrafıma şöyle bir baktım, dertsiz insan yok gibi. Sonra dedim ki madem dertsiz insan yok ve madem imtihan vesilesi bunların hepsi, öyleyse muhim olan dertlere meydan okuyarak, dertlerin sinesinde boğulmadan yüzebilmek. Tabi ki yüzerken de şunu da unutmamak gerekir; ne kadar profesyonel yüzücü olsakta bilmeliyiz ki, denizde boğulanların çoğu iyi yüzme bilenlerdir.. Bazen çok iyi yüzücü olmamız da kazanacağımız yada kârlı çıkacağımız manasına gelmez. Bu yüzden her derdin üstesinden geleceğimizi sakın ha zannetmeyelim de, sadece dertlerin tüm ömrümüzü ve ruhumuzu kaplasa da bunların âhiretimize kefâret olacağını düşünerekten hareket edelim ki, umutlu bir gelecek hayalimiz olsun. Olsun, olsun ki; hayatımız neşe dolsun. Dertlerin deryâsı içinde mahsur kalmışken de gerekirse dalgaların yıkıcı ve haşin kollarında değil de daha bir sâkin noktalarında, kıyısında, köşesinde yüzmek fırsatları bize verilmişse işte bu fırsatı bizler cânı gönülden kullanma tutkusuyla, en az zarar ile zarifce rotamıza devam etme hevesiyle yol alma heyecânı içinde olmalıyız. Hayaller bizim için saadet otobüsüne binerken beklediğimiz durak olmalı. Olmalı olmalı ki; bu durakta beklerken yaşamın mânâsı ve şu köhne dünyaya gönderiliş amacımız yâni bir imtihân vesilesi olduğu akıldan çıkarılmamalı. Amaç unutulursa dertler hatırlatır. Dertlerin bize amacımızı hatırlatması fevkalâde gibi gözükse de, sıkıntı ve kederlerin hatırlatması yerine saadet içinde olduğumuz vakitleri iyi değerlendirmeli, bu vakitler içinde dünyâya gönderiliş amacımızı ruhumuza sindirerek bedenimize yapıcı yönleri keşif araması içinde olmalıyız. İmanla derman havuzuna su misali dolmalıyız. İşte ancak böyle yaparsak; hayır ve şerrin Allâh' tan geldiğine tam manasıyla inanırsak, dertler deryasında yüzsek de umut denen ince, nârin, zarif çizgiyi hayatımızdan silmemiş oluruz. Umut için yol almak şart. Yol almak içinse inanmak şart. İnanç umudu tamamlayan çizgidir. Dünyânın bir çoğunun su olduğu nasıl bir gerçekse; dünyâ hayatının da birçoğu dert deryâsından oluşmaktadır. Dert deryalarında yüzerken umudu kaybetmememiz dileğiyle...
Çünkü insanı bitiren yüzmenin yorgunluğu değilde, 'yüzsem ne olacak hep aynı zaten' tümcesindeki umutsuzluktur. Umutlu yarınlara inşaAllâh; umutlu yarınlar içinse; inançlı bugünlere ihtiyaç vardır...
İnançlı dünler, umutlu bugünleri; inançlı bugüner ise; umutlu yarınlara her zaman gebedir. İnanın çünkü; umutsuz olanlar inanmayanlardır...
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta