Gitme...
Dudaklarımın kıvrımında pusuya düşer çığlıklar / haykıramam adını...
Gitme / düşer bu can
Hüzün dolar gençliğimin haylazlıklarına
Bir de
Şu kan düşmeseydi yeryüzüne bu bayramda...
Bir de
Ağlamasaydı çocukları savaşın ne güzel olurdu...
Bir de
Şehit evi sızılar dillenmeseydi ana yüreklerinde...
adımladığın sokakların kanamasıydı
ellerimde depreşen
ayağının dokunuşu sızlatıyordu
oysa sen bilmiyordun
ne çok merakına düşer yüreğim
ne çok adın takılır
Duy sesimi
Avaz avaz haykırırken yüreğim
Aşmışcasına dağları
Gül kokusu saranda etrafı
Aşk tılsımı kaybolmadan
Efsununda sevmelerin
Dostum
Kül olmuş yangınlar girdabındayım
İs tutan nemli duvarlara mıhlanmışım
Bir ad takılı kaldı göğsümde
Vurgun yemişim
Durulmuşum
Kaybedilmiş iki bahar artığıydık.İkimiz değildik, kaybedilen yolların yol kenarı hüznü.Bir yetimin, dağ betimlemesi değildik.Ne olduğumuzu bilmeden savruluyorduk, bir bağ bozgunundan diğerine.Susuyorduk ansız tümceler içinde, susuyorduk boğulmuş gülümsemeler takınarak.mahsus mahal ağırlığı çöküyordu, her saat başında…Ufalanarak çoğaldığımızı zannederek, bitiyorduk tüm doğuşlara…Oysa ellerimizdi gökkuşağını renklere bürüyen, çatılmış kaşlarımızdı gecenin ahengine isyan.Bakışlar kuşatması vurgunuydu yüreklerimiz.Yitikti hayaller ama masumdu.Kudurmuş suratlar hayınlığına inat yarınaydı tebessüm, sevda yarına, düş yarına…
Tenha sevişmeler sızısı dudaklarımızda bağdaş kurardı…
Zeytin karası bir çift göz takıldı ufkumuza…
Dağlar yolum ola
Ardımda kurşunlar
Sırtım gözlerine yaslı
Uçurumda gülüşlerim
Ömrüm
Kem gözler nişangahında
Üstüm başım Eylül tortusu
Yalan üzre kurulu düzen
Eylül yalan
Mahsun kalmış sevdadan yana demdir bu
Doğacak şafağa atılan yumruktan yana
Eylül talan
______Sen gitmelerin eşiğindeyken
________Vurgun buyruklar dillendi yüreğimde
Biraz ellerim yandı
Buz tutmuş gecelere inat
Biraz anaları ağladı memleketimin
Çığlık düşmeye yüz tuttu
Gecenin baş ucunda
Bir yarım haykırıştı ağzımı dolduran
Peşimde gölge
Peşimde mavzer namlusu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!