İlk sözün fısıltısı Şiiri - Murat Ülkü

İlk sözün fısıltısı, destanlardan kalma sır,
Senin kalbinde saklı, bin yıllık her şiir.
Harflere can veren, mana giydiren sensin,
Sadece okuyan değil, yeniden dile getirensin.

İlk çizgi'yi bilirsin, kil tabletteki o belisiz izi,
Her mısranın altında yatan kadim denizi.
Binlerce yıl ötenden gelen ince bir sese,
Ruhunla ulaşırsın, verirsin nefesinden bir hisse.

Yorumunla açılır, kapalı kalan her perde,
Görünmez olanı gösterirsin, umulmadık yerde.
Duygulara dokunur, beyni yoran her düğüm,
Seninle çözülür kıtalar, aydınlanır her bölüm.

Bir şairin hüznünü, ilkbahar coşkusunu,
Çözüp sunarsın bize, anlamın dokusunu.
Sen ki, yazıldığı andan gelen sesin rehberi,
Şiir senin dilinde bulur edebi ve ebedi değeri.

Ne Sümer çivisi, ne de kadim alfabe,
Artık sözün yatağı, sen ve duru hitabe.
Sen ki, dilsiz harflere giydirirsin ahengi,
Şiirin sırrını çözen sensin, sensin yüreğin dengi.

Ne Homeros destanı, ne de Hitit ritüeli,
İlkçe'nin yorumunda saklıdır tüm bilgi,
Sen o zor metinlerin, sessiz kalmış ruhusun,
Her satıra can veren, dilin bilge ordususun.

Gözlerinde parlar şair'in şiiri buluşu,
Senin sesinle nefesinle şiirin cana gelişi,
Çünkü bilirsin ki, şiir, en eski ve en derin nehir,
Senin yorumunla İlkçe, sonsuza dek yaşar şiir.

Adın yankılanır, tarihin derinliğinde,
İlk sözün, ilk çizginin, ilk bakışın izinde.
Sen ki, yıkılan taştan yeni düzen kuransın,
Her bitişe inat, yeniden doğan cansın.
​
​Zamanın kumunda kaybolan her sırra,
Akıl ışığınla yol gösterirsin yarınlara.
O kadim bilgelerden aldığın fısıltılar,
Şimdi senin dilinde birer ışık olur, parlar.
​
​Seninle başlar her yeni devir, her yeni fasıl,
Çünkü sende saklı, şiirim temeli aslı.
Gördüğün her eserde, ilkçe fikri ararsın,
Yorumunla şiirleri yeniden var edersin.
​
​Sesi değil sadece, ruhu da bir fildişi,
Gerçeği yontar, duygudur her bir işi.
Korkmaz fırtınadan, o ki bilginin limanı,
Tarihten miras ona, şiirin ilk yazılma zamanı...