ILISU DAN ÇIKTIK YOLA
20.11.2012
Ilısudan çıktık üç kişi yola
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Çalışmaya gittik biz gurbet ele
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Vardık Ankara'ya indik merkeze
İş varmı diyerek sorduk herkeze
İnşaatta yer bulduk biz geze geze
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Artık yorganları serdik oraya
Çalışmaya girdik bizler sıraya
Büyük Ağöz Küçük Ağöz gelmiş buraya
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Beş gece de kavga çıktı buradan
Beşinci kattan düştü merdivenden aradan
Ölmedi kurtarmış onu yaradan
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Aldık yorganları akşamdan kaçtık
Varıp gençlik parkına onları açtık
Beladan kaçmayı böyle bulmuştuk
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
İş buluruz dedik Kırıkkale de
Aldık yorganları düştük yolada
Misafir ettiler kireçocağında hanede
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Elmadağ'ı Kızılırmak Kırıkkale'yi
Kayadibi'nde üzüm topladık bu neyin neyi
Geldik ki Çorum'a çalışak deyi
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
İndik Çorum'a da kaldık bi yerde
Sanki ağa bizdik tüm gönüllerde
Otel'e yerleştik gurbet ellerde
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Girdim lokanta'ya çalıştım orda
Patron kızım verem o düştü derde
Okumak istediğimden çok kaldım zorda
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Ayrıldık Çorum'da verdim yorganı
Ondan beri Celal görmedim seni
Suluova'ya gelen Ahmet Hüseyin'i
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Şaşırdılar ebem dayım gördüğü zaman
Gelip mekan kurduk buraya tamam
Döndük Ilısu'ya bizi kınaman
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Hüseyin'im çektiğimi yazmışım
Ekmek için diyar diyar gezmişim
Fırıldak insandan candan bezmişim
Menşür'ün Ahmet'le Celal Hüseyin
Kayıt Tarihi : 22.11.2012 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1970 li yıllarda olan bir çalışma seyahati Sayın değerli dostlarım bu şiiri gerçek Hayatımdan yazdım Biz Ahmet Koçak Celal Şimşek ve ben Hüseyin Parlakdemir Çalışmak için Amasya ili Göynücek kazası Ilısu köyünden yola çıktık ve Ankara'ya vardık bir inşaatta iş bulduk ama orada beş altı gün çalıştık yalnız Çorum'un Büyk Ağöz ve Küçükağöz diye iki köylü daha çalışıyordu bunların arasında hiç anlamadım kürtçe kaba kaba bağrışmalar oldu ve bir kavga çıkardılar içerideki arkadaş dışarıdan gelene nasıl tekmeyi vurunca beşinci kattan merdiven boşluğuna aşağı düştü ama en altta harç varmış Allah öldürmeyecekya harcım içine gömülmüş hemen polis çağırdılar ve bir oradan kaçtık bir gece Ankara gençlik parkında yattık sabah Elmadağında bir tanış var onu bulalım orada bize iş bulur dedik ve yola çıktık ama koca Elmadağı bulamadık ve Kırıkkale'ye doğru yürüyerek devam ettik yolumuzun üzerinde bir kireç ocağına rastladık ve bizi bir gece orada misafir ettiler sabah oradan çıktık Kızılırmak'a indik yürüyerek yorganları arasıra yuvarlayarak Kırıkkale'ye geldik orada bir kişi Kayadibi köyüne bizi üzüm toplamaya götürdü üç gün üzüm topladık paramızı aldık ve Çorum da çalışırız diye arabaya bindik ve gece yarısı Çorum'a indik yeni yapılmış bir bina orada bekçi varmış bizim nüfus cüzdanlarını aldı ben bu gece evimde yatayım siz burada yatın dedi ve gitti sağolsun o gece çok rahat yattık adam saat 10 da ancak geldi ve nüfus cüzdanımızı verdi biz gittik bir otele yerleştik ve hepimiz ayrı yerlerde iş bulduk ben lokantaya girdim 21 gün çalıştım ve ilkokulu bitirmişim orta okula gideceğim lokanta sahibinin oğlu yokmuş kafayı taktı gitme okumayı ne yapacaksın işte iş kızımı sana vereceğim diye ben çalıştığımı istedim vermedi karakola gittim şikayet ettim aylığını doldursun dedi ve hiç para almadan oradan ayrıldım yorganı Celal arkadaşa bırakarak Suluova'ya dayımın yanına Ahmet Abi ile beraber geldim burada bir zaman çalıştık ve köye döndük gidince orta okula yazıldım ve devam ettim o ayrılıktan sonra Celal denen arkadaşı bir daha göremedim kalp kırizi geçirip ölmüş Ona da Allah rahmet eylesin şiirim başımızdan geçen hakiki bir olaydan esinlenmiştir.

TÜM YORUMLAR (1)