düşünce kar yukarıdan
seni gördüm
üşürken kar altında
yandım sana
oy
Bilmiyorum
Neden tıkanıyorum geceleri
Gece 12’den sonra
Saniyeler yokuşta sürüyor gibi
ağır ağır
Yastığım kelepçe
Aydınlık çökerken vadiye
Kelebekler üşüştü yamaçlara
Akarken dere dibimde
Dalgalarına kapıldım asaletinin
Yanakların kızıla büründü
Gamzelerin çizildi semaya
saat özlem vakti
saçların bahar
gözlerin güneş gibi doğuyor
esiyor karayel topuklarında
bu cilvesi doğanın
yağmur kar bir arada
Yalancı bir güneş var
Bahar maviliğinde bulutlar geçse de
Duygular inatçı buzlar sertliğinde
Toprak hiç olmadığı kadar hasret güneşe
Zamana kelepçe vurulmuş
Ah Soraya
sevdan düşünce bana
tüm yaralarım merhem attı
kalbime bir kurşun saplandı
nedensiz
Tamara! dünya güzeli kadın!
Dolanıyorum sularında
Seni hiç olmadığı kadar sardım dünyama
Ne derlerse desinler
Bil ki tutkunum sana
Ve gerçektir ki
Evet yalancıyım!
Sevmediğim
Özlemediğim
Düşlemediğim
Hep yalan...
Bu saat ateşim var
öpmelerin is bırakmış dudaklarımda
söğüt yeşili bakışlarında kalmışım amansızca
delili olmus esaretinin...
alyuvarlarıma kadar işleyen
ağır sızıların var
Akşam karanlığında
Yıldızları kaysın gecenin
İçimdeki yoksunluk sarsın etrafı!
bulutlar yağsın kahrını
Şimşekler çeksin gamları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!