Hayatın içinden geçiyorum..sessiz ve derinden..
Son durak saklı bir kapının önünde
Sümbül kokularından henüz ayrılmış
Burnunda tazeliğin dokunaklı sızısı
Gül kokularından sevap devşiren
Yer yüzüne inmeyi unutmuş şahin gibi
Ağrı dağının eteğindeyim
Avuçlarımda bir tutam hayat
Başımda duman.
Bir yatılı okul akşamında
Gökten yağdı afet, çöktü omuzlarıma
Şehir ağlar gibi
Bu yollar
Bu çisil çisil yağmur
Sana. bana
Tüm çocuklara…. bir şeyler fısıldar gibi...
Suya temas ederken ellerin
Gökten düşen bir damladır
__________ gözlerin
Beklerken ıssız bir istasyonda
Siyah bir gül
Adını ansa___
Kırık bir dal üstünde
Çağırsa ardıç kuşu...
Kuş dilinde gözyaşı döker eylül..
Bir eksilme kanatır içimi
Yoğur kalbimi ışıltılar arasında
Allah'ım ey!
Ancak senden
Sana uzanan eldendir sebep...
Yüreğime oturduğu gibi sevgin
Boş ellerimizi açıp dolu çektiğimiz..
Yorgun ve belki kalbinden önce
Serviye uzanır güneş
Dağılmanın hamuruyla övünür yolcu
Ne saltanat rüzgarı
Ne kirli yol başı kuruntuları.
Sert sessiz harflerle okunur kış türküleri
Bir şehrin akşamı gibi soluyorsa gün
Uzak bir yerde yağmur kızılca kıyamet
Dalga deniz kükremesi
Yüzünde hüzün izleri.
Issız bir geceden süzülüp
Dehlizlerinde kalan bir kıvılcım gibi ışır
Kaç yerinden bıçaklanan kalbin
Bitmez uzaklar
____bitmez yalnızlık
Bir türkü sızıyor dudaklarından
Belli ki, gözlerinde saklı güvercin
Belli ki, henüz doğmamış kelimeler.
Sessizlik dalga dalga büyüyor
Kısa bir çizgide donuyor zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!