Yağmurlu bir
Sonbahar gecesiydi,
Gidişin…
“Elveda” bile demeden, gittin!
Bilsen, seni ne çok sevmiştim.
Sen gittin,
MEVSİM ŞİMDİ SONBAHAR
Ne çabuk geçti,
Sımsıcak bir yaz mevsimi.
Yaşadığımı bilemeden,
Sonbaharda buldum kendimi…
Bugün benim doğum günüm,
Biliyorum anne…
Bana yine pasta alamayacaksın
Ama ben pasta istemiyorum ki…
Söyle bana,
Babam ne zaman gelecek anne! .
Yönetmen olmayı çok istemiştim
Hayattın elinde oldum bir oyuncu
Ne acıklı senaryolarda oynadım
Bu ne ilk oldu nede sonuncu…
İlhan BİÇER 13. 06.2012 10.45
Sensiz bu koca şehir
Kara bir zindan,
Güneş doğmadan,
Sabah olmadan,
Ardıma bakmadan;
Alıp başımı
Gökyüzünde karabulutlar,
dışarda yağmur,
hayalinse penceremde
Ömrüm;
bir film şeridi gibi geçmekte…
Bir gün istiyorum
Günlük güneşlik
Bir doğa düşlüyorum
Yemyeşillik…
Uzanıp uyurken
Hayallere dalarken
Kalabalık caddelerden işe giderken bir yandan da vitrinleri seyrediyordu. Birden bir vitrinin önünde durdu! Vitrindeki kırmızı ayakkabıya büyük bir hayranlıkla baktı. Bu zamana kadar hiç kırmızı ayakkabısı olmamıştı… Onu çok beğendi almak istiyordu ama; “kaç paradır acaba “ diye içinden geçirdi… İçeriye girip sormak istedi… İşe de geç kalmıştı…Akşam iş dönüşü gelir sorarım,uygun olursa alırım, diye karar verdi..
İşyerinde çalışırken kırmızı ayakkabılar gözünden hiç gitmiyordu. İçinden “ acaba benden önce birisi alır mı? Ne yapsam acaba, iş yerinden izin alıp gidip alsam mı? Diye düşünüyordu… Ama işlerde yoğundu nasıl izin isteyecekti… Hem patronda bu aralar çok sinirliydi… Akşamı beklemeye karar verdi…
Akşam bir türlü olmak bilmiyordu… Gözü hep duvarda asılı duran saatteydi… Sanki akrep ve yelkovan hiç dönmüyordu… Zaman durmuştu sanki… Nihayet bu zorlu bekleyişin ardından mesaisi bitmiş. Arkadaşlarına “iyi akşamlar” dedikten sonra hızlı adımlarla kırmızı ayakkabıyı gördüğü dükkâna doğru ilerlemeye başladı…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!