Demokrasi el kaptırdı hızara
Atatürk’ün kemikleri sızlıyor
Devlet malı çıktı açık pazara
Atatürk’ün kemikleri sızlıyor
Tehlikenin olduğunu fark etti
Her zaman edeptir sevdası keza,
Sevgisiz dünyada yaşamak eza
Şiir filizlenir dillere hiza
Verir bilir misin edebiyatta
Edebi erkanı bulamayanlar
Elden gelen ele neyler
Bir nafaka bizi eğler
Sevgiden ziyade şeyler
Sen gidince heba olur
Emek çaba tüm telaşa
Ey sevgili…!
Ben eylül çocuğuyum
Bak saçlarım hazan sarısı
İnce boyunlu, sıska
Eylül çocuğuyum
İflahım kesildi tükendi çıram,
Ahu dilber bende ahın mı kaldı.
Yaktın ateşine geldi mi sıram,
Ahu dilber bende ahın mı kaldı?
Gündüz arbedeli gece hüzünlü,
Ankara’da haklarımız çalınır,
Fukaralar kaz misali yolunur,
Acep buna nasıl sessiz kalınır,
Yok mu buna dur diyecek bir yiğit?
Göç eyledi fakir kalan bölgeler,
Yandım ama har yerinde bir koşamlık külüm yok
Yer yerinden yeksan oldu leb`i kelam.dilim yok
Meftun sanır ilâ ahır bu alemde ölüm yok
.Bil sevgili aşkın değil gözünden ziyalandım
.................Evveli ademden beri gözlere kiralandım
Şu dünyada gerçeğinin peşinde,
Koşar doludizgin ömür dediğin.
Üç gün gibi geçer altmış beşin de,
Koşar doludizgin ömür dediğin.
Seven sevdiğine bazen sarılır,
Hazan vaktidir artık…
Bir deli rüzgarın esaretinde,
yaprağım sanki
sararmaya yüz tutmuş.
bir bulut hıçkırsa düşeceğim.
Gurbet elde bir hal gelirse baş’a,
Halini arayıp soran bulunmaz.
Yüreğin kafeste çırpınır boşa,
Hasret yarasını saran bulunmaz.
Evine girersin ev başa çöker,
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...