Gönlümün taşlarına düşen her günahı,
Senin merhamet suyunda yıkamak isterim.
Kalbim karanlıkla örülmüşse de Rabbim,
Nurunla arınmak için sana koşarım.
Her adımım kaydığında, düşüşüm derindir,
Kulun sensiz bir nefeste bile yetimdir.
Affına muhtaç bir dilim, kırık hecelerim,
Gözyaşlarım secdenin tohumuna serpilir.
Ben ki dağlara yüklenmeyen emaneti aldım,
Hakkını veremedim, nefsime kul oldum.
Yine de kapını çalarım, utançla,
Çünkü biliyorum; Sen, affın sultanısın.
Aşkınla yanmak, cehennemden korkumdan değil,
Seninle olmak, yokluğunda yok olmaktandır.
Her solukta adını zikretmek isterim,
Kalbimin zincirlerini Sen çöz ki özgür olayım.
Dünya bir gölge, ben o gölgeye tutulmuşum,
Zevklerin rüzgarında savrulmuşum.
Ama şimdi anladım, ey Rahman, ey Rahîm,
Sensiz mutluluk çöldeki bir seraptır.
Elimi uzattım, tutan yalnız Sen ol,
Karanlık kuyularımda ışığım yalnız Sen.
Beni kendimden al, sana bağışla Rabbim,
Kırılmış gönlümde aşkını mesken eyle.
Her yakarışımda dilim titrer, sesim kesilir,
Ama bilirim, Sen kulunun kalbini işitirsin.
Bir damla pişmanlıkla geleni bile affeden,
Rabbim, beni de mağfiret denizine at.
Şimdi tüm benliğimle sana dönüyorum,
Ne dünya ne canım, yalnız Sen diyerek.
Aşkınla dirilt, rahmetinle yıka,
Kulun yorgun, kulun günahkâr, ama yinede Seninim.. Rabbim seninim..
Meftun Hasret
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 14:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)