Sen gittiğin günden beri, dallarım
Döker yaprağını, güz gelir bana.
Sarsa birkaç Güneş birden kollarım
Nafile, üşürüm; buz gelir bana.
Sensiz her anımın başı kördüğüm
Her günüm bayramdır seni gördüğüm
Fısıltın def çalar beynimde güm güm
Ardı, sivrisinek saz gelir bana.
Âlemin rengi tek, doğuştan köre
Dinlemez ne adet ne örf ne töre
Dokunsan kalbimin attığı yere
Her atımda bir çift göz gelir bana.
Sen yoksan anım, yıl; yılım çağ olur.
Sen varsan diken, gül; çöller bağ olur.
Sen yoksan metre, mil; ova dağ olur.
Sen varsan geçitler düz gelir bana.
Sensiz kalmadı ne tadım ne tuzum
Bir görsem on beş yıl gençleşir yüzüm
Yirmilik güzeli görmez de gözüm
Kırkbeşlik dulluğun kız gelir bana.
Ey canımın canı, ey mihribanım!
Anlık nazarınla yandı ormanım
Ne zaman tutuşmak istese canım
Yaktığın ormandan köz gelir bana.
Verseler dünyayı alamam ki tat
Uçmam asumana, taksalar kanat.
Ölüme götürür sensiz her saat
Seninle on ömür az gelir bana
Darılma hakkı yok bülbülün güle,
Çekinme ağzına geleni söyle.
Acıtır babamın sitemi bile
Senin küfürlerin naz gelir bana.
Gittin ya ölmedim, yaşadım ama
Bir sızı saplandı aha şurama
Yıllar önce mayalanmış yarama
Merhem bekler iken, tuz gelir bana.
Silinmiş hafızam, hatıralarım
Kaybolmuşum, ben kendimi ararım.
Haykırsam “Bul Beni! ” diyerek yârim
Senden üç metrelik bez gelir bana.
Beynimin içinde kurulmuş halay
Şeytanlar ve cinler oynar… Şinanay
Bu berduşluğumu yokluğuna say
Davul sesi bile tiz gelir bana.
Sen yokken yaşamak bilmem ki nedir?
Şatolar, saraylar, daracık kabir.
Cümle organlarım çürüsün bir bir
Veremmiş, kansermiş, vız gelir bana.
Kayıt Tarihi : 1.1.2010 21:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)