Türkçe’mizdeki bir kelimeyi yazmak istedim bu yazımda…
Kendi küçük, anlamı muhteşem o dört harfli kelimeyi…
Ağzımızdan iki çırpıda çıkıveren, onsuz hayata başlangıcın mümkün olmadığı o 
yüce varlığın adını
An- ne…
Ayaklarının altına cennetin serildiği, şarkıların beste beste onu terennüm 
ettiği, şiirlerin dize dize sıralanıp adından bahsettiği…
İlk kadın ile başlayan hayat döngüsünün içinde her zaman en müstesna yerini 
muhafaza etmiş bulunan o latif varlığa ad olmuş kelime…
Dünyaya gelirken bilemediğimizden adını söyleyemediğimiz, dilimiz dönmeye 
başladıktan sonra her gözyaş akıtışımızda söyleyemediğimiz zamanların 
acısını çıkartırcasına dilimizde pelesenk eylediğimiz…
Yeni yetmeye başlarken “anneee”… diye çağırdığımız, asker ocağında anam diye 
yandığımız, gelin kınasına gözyaşıyla beraber adını kardığımız…
Gönlümüzün sultanı, acıların feryadı, konağımız, sığınağımız, baş 
tacımız…analarımız…
Onu anlatmaya değil dört harfli, iki heceli, küçücük cüsseli şu kelime, 
sayfalar dolusu uzayan sözcükler eklense birbiri ardına …derler ya “denizler 
mürekkep, ağaçlar kalem olsa” işte o ifade misali değerini anlatmaktan aciz 
kalır kalem, kağıt, kelimeler, dil ve anlatım örnekleri…
Ana gibi yar olmaz …. diye söyleyen ne güzel söylemiş değil mi, ve ne kadar 
da doğru…
Yardır ana, yavrusunun her derdine devadır…
Yangın yerine dönen ateş dağlarına yağan kardır…
Ümittir, muhkem sığınaktır, aşktır, çağlayanadır…
Anadan mahrum olanlar bu devadan mahrum olmanın eksikliğini ömürleri boyunca 
yüreklerinin ta derininde hissetmezler mi? ..
Vahiy sahibinin dilinden:“kadın erkeğin şakayığıdır.” Şakayık (gelincik 
çiçeği)  kadar nazenin, dokununca solup boynunu büküverecek kadir narin bir 
çiçek yapısında yaratılmış anne ve anne olabilecek varlık (kadın) , yavrusuna 
dokunacağını hissettiği bir tehlike karşısında nasıl da bir aslan 
kesiliverir. Nasıl da gücü cüssesinin kat kat üstünde yiğit bir kahraman…
Yavrusunun tebessümü ile güller açan bir bahçe, onun hüzünlü dudak büküşüyle 
sararıp soluveren güllerin dikenleri belirginleşen kurumuş dallar haline 
geliverir.
Gelincik çiçeği kadar nazlı, gül çehreli bir güzel, aslan yürekli kahraman… 
ne derseniz deyin… ne sayarsanız sayın…
Anneler, annelerimiz bizim sebeb-i hayatımız…
En güzel güller onlara layık…
En güzel besteler onlara uygun …
En güzel libaslar onlara yakışır…
En güzel evlat olma çabası, hatta yarışı onlar için…
Dolu torbadan çekilen bir ok misali 365 günden birini yakalayıp, upuzun ömre 
sığdırılamayacak kadar önemli bir olguyu zavallı bir yirmidört saatin 
sırtına yükleyivermek ne onların şanına yakışır, ne yapılması gerekeni yapma 
keyfiyeti meydana getirebilir.
Her şeyin maddi değerler içinde ölçüldüğü, değer biçilemez düşünce, görgü, 
davranış, anlayış ve kültürümüzün basite indirgendiği, çok ulvi manalar 
içeren ifadelerin içi boş kısır sözcükler olarak kullanıldığı günümüzde 
belki yenileşme ve ilerleme adına mesafeler katetmemize rağmen değer 
yargılarımızı, bu esnada annelerimize verilmesi gereken müstesna mevkiyi 
daha bir farkındalıkla seçebilmeli, onları hatırlamayı, bu iki heceli 
kelimenin gerçek anlamını sadece Mayıs’ın bir pazarında değil, ömrümüz 
oldukça kavrayabilmeli ve o nazlı şakayıklarımızdan bu gereksinimleri 
esirgemeliyiz kanısındayım.
Bütün annelerin anneler günü, hayatları boyunca onlara bahşedilmiş olan bu 
ayrıcalıklı lezzeti yüklenmiş oldukları hayatları kutlu olsun. Çünkü onlar 
her zaman anne… onlar her zaman kutlanmaya değer varlıklar… Kırmızı yapraklı 
nazlı şakayıklar…
Kayıt Tarihi : 13.5.2007 17:49:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



kelimenin gerçek anlamını sadece Mayıs’ın bir pazarında değil, ömrümüz
oldukça kavrayabilmeli ve o nazlı şakayıklarımızdan bu gereksinimleri
esirgemeliyiz kanısındayım.
Saygıdeğer Meryem Hanımefendi!
Öncelikle 'anneler gününüzü 'tebrik ederim.Yazınızı dikkatlice okudum.Evet maşaallah söylenilecek en güzel şeyleri güzel bir şekilde 'deneme'havasında gayet iyi bir şekilde ifade etmişsiniz.Gerek batıda ,gerek islam dünyasında annelerimizin değerini kelimelerin anlatamıyacağını ilim adamları,din alimleri ifadeye çalışmıştır.Hatta hem sevincimiz hem de üzüntümüzde anne deriz.
Kısaca deryalar mürekkep ormanlar kalem olsa annelerimizin önemini-değerini yazarak anlatmaktan kanımca aciz kalır.Bu duygularla selam ve saygılarımı sunarım ..Efendim...
TÜM YORUMLAR (1)