/Sayısız damladan oluşan yağmur orduları., gök gürleten şimşek bombaları eşliğinde.,
"Yeryüzünü Kuraklaştırma Cuntası" nın yoğun sömürü ve soluk aldırmaz baskı rejimi altında su kaynakları yok edilerek inlemeye bırakılan topraklarını kurtarmak için (nihayet) karşı saldırıya geçti…/
. . ,
Kulakları güzel haberlere hasret kaynaklardan aldığımız bu bilgiyle., şimdi bir cümlede açıklamaya çalıştığımız karşı saldırı olayının değerlendirmesi ve olası sonuçları için., kapımızın önünde sıraya giren kadrolu-kadrosuz uzmanların görüşlerine pas vermiyoruz ve stüdyomuzun konforlu sıcaklığında şekersiz kahvemizin kokusunu içimize çekip., tadını damağımızda şaklatarak demlenmesini beklerken ve yağmur altında sıksanız suyu çıkacak muhabirimiz., yanında duran ve onunla eşit ıslaklık seviyesindeki sevimli bacaksıza mikrofonu uzatarak sorusunu sormak için boğazındaki gıcığı temizlemeye tam da bir yutkunmalık mesafe kalmışken…,
sırılsıklam çocuk., muhabirimizin elindeki mikrofonu kaparak., henüz ergenliğe dönmemiş sesiyle gürül-gürül haykırıyor…
--- Dedem söylemişti., SONUNDA BİZ KAZANACAĞIZ …!
.
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




duyarı birçalışma bu ülkede ortası yok. kiminin uykuları kaçıyor kuraklık geliyor. yağmur yok kar yok mevsimler şaşırmış diye kimiler beton binaları daha fazla orman alanlarına su kaynakları tarım alanları yok edimesi pahasınadikebilirim diye..inşallah doğrular kazanır bir gün.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta