İncinmesin yeter artuk havai fişeklerle çocuklarımız,
Kızlarımız yanmasın molotof kokteyl/lerle;
İki bin dokuz artık yeter git git...
Bize iki bin onu gönder beyaz bir sayfa açılsın.
İki bin onda yurtta sulh cihanda sulh andımız.
Nalanı al Handanı gönder! ! !
Doğusu batısı, kuzeyi güneyi/yle
Ordumuz gençlerimiz okuyan kızlarımız çoluk çocuk tüm millet;
Kızlarımız mutlaka okusun okusun avazlarıyla,
Ulusça el ele, gönül gönüle..
Zalimlerden zulümden arınmış bir Türkiye...
Uzak olsun kavga bizden...
Al bu bayrak al kanımız, ay yıldızımızdan; susmasın ezanlarımız...
Lafta değil gönülden beraberlik kardeşlik.
Bandolar çalınsın danslar halaylar oynansın, yeni yılda.
İçimizde ne kin ne öfke ne ırk ne din ne ırk ne renk ayrımı asla,
Zühal yıldızı artık gökte parlasın...
Dilimizde marşlar türküler bozlaklar şarkılar;
El ele gönül gönüle güzel günlere.
Nalanı al eski yıl, Handanı gönder...
19/Aralık/2009/Bodrum
İk bin on barışla gel dünyamıza
Kutlamlarla fener alaylarıy/la şarkılarla türkülerle.
İki bin on ilimle bilimle erdemle güzel ahlak temiz vijdanla gel...
Bebeleri hastahanelerde rehin kalmayan, işçileri yerlerde sürünmeyen
İlaçsız hastanesiz doktorsuz kalmayan bir Türkiye,
Nedensiz niçinsiz hukuksuz yargılanmayan insanlar Türkiyesi istediğimiz...
Oğlumuzu kızımızı torunlarımızı, ailemizi karşılaştırma kötüyle.
Nasılların niçinlerin keşkelerin pişmanlıkların olmadığı bir yıl dile bize.
Bu günü aratma zamlarınla yakma, yakma bizi ikibin on.
Artık tahmmülü yok bu sabırlı milletin,
Razı olmayacak kimse artık; açıldı gözü milletin bu da açılım
Işığınla şefkatinle bolluk bereketinle gel
Şans yılı ol, hak hukuk yılı, bereket yılı kanatkar insanların yılı ol!
Lalelerle sümbüllerle güllerle armağanlarla gel
Alkışlarla gel; şenlendir gönülleri, hastalara şifa getir dilini çöz dilsizlerin
Gel evsizlere ev ol gel sevindir ikramiyelerle
El ele gönül gönüle konuşulsun yıldan yıla alâyı valâyla şöhretinle gel.
Lisanı münasiple nezaketle erdemle gel, gel al nihalini handanı gönder!
Dünyaya yapılan bu düşmanlığı, bu kötü yaratıkları affetme.
Ülfetin saadetinle hakkaniyetinle bereketinle
Narı cehennem etme hayatı bize, güldür artık yüzümüzü, öksüzümüzü..
Yalansız dolansız sahtekarsız hilesiz hurdasız açık gani gönlünle
Müziğinle, güzel fotoğraflı, kutlamaların bayramlarınla
Işık ışık gel ışığınla yırt karanlığı! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Zalime zulme bir daha fırsat verme,
Aşk/la doğ gönlümüze
19/Aralık/2009/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 19.12.2009 21:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gel, dedi yunusa
Bu gece ay gecesi
Deniz çarşaf gibi
Çok dikiş var dikilecek
Başla hadi
Nasıl yaşanır dünya
Bunca yırtık sökükle
Kim bu hanenin hanınmı
Her yer kir pas içinde
Baba suya sabuna dokunmadı mı
Bu da neyin nesi
Toprağı yeşert
Gök yüzünü ağart
Dalgaları çitile
Hadi durma
Sevgiyle ama
Koymayı unutma
Ne kadar sökük varsa yürekte
Başladılar dikmeye
Hem de
Sahildeki çocuğun
Gözleri önünde
O gece herkes
Barış gibi
Kardeşlik gibi
Su gibi
Bir şarkı söyledi düşünde
Çocuğa
Gel, dedi annesi
Bu gece bulut yok
Gökyüzü ayna gibi
Uzat avuçlarını
Yıldızlar dökülecek
Ay kalaylanmış kap sanki
Annenin okşuyordu sesi
Çocuk sandı ki
Türkü söylüyor gülüşünde
Türkü dokuyor annesi
Anneniz,
Çocuk, yunus siz
Ay ve deniz
En güzeli hangisi
Bilemediniz
Sizsiniz
Seviyorsa yüreğiniz
Siz en güzelisiniz
Yoksa siz
Güzel değil misiniz
MAHMUT NAZİK
12 ŞUBAT 2008
MERSİN
selami
TÜM YORUMLAR (4)