İhsan Yatkın Şiirleri - Şair İhsan Yatkın

Zaman ısırgan otu gibi acıtır kalpleri
An ihanettir yarına dair beklentiler yok artık
Ömür ne uzun ne kısa yaşamayı bekliyor
Hatıralara bakarak kâhin olmayın geleceğe

Sözlerimi bıçak kesiyor

Dört duvar taş kara soğuk demir
Hasretin rengi soluk zaman durmuş
Umut Kaf dağında üşümüş özlem boynu bükük
Yüreğim bir güvercinin kanadında sılada
Sigarımın dumanı bile mahpus
Çığlığım çarpar taş duvarlara sıkar beni zaman

Bir yaşam düşlüyorum
hiç hesapsız ve yalın nerde diye sormayın
bilmiyorum

Bir dost arıyorum herşeyi paylaşacak
yürekten ve samimi

zemheri gecenin ardından seyre daldım
uzaklardaki mutluluğu düşündüm
soğuk kemiklerime işlesede vazgeçmedim
ne aşk ne sevda benimkisi tarifi olmayan reçete
ardımdan kalan hafif bir tebbesüm
birde söylediğim sözler

Puslu ve bulutlu bir akşam üzeri
annenin feryadı gecenin karanlığıyla karışık
ölen küçük ama masum bir çocuk
geride acı ve feryat
yürekleri parçalayan çığlık
diğer taraftan yeni başlayan hayatlar var

Hüzün çöküyor saatlerime
Zaman intihar ediyor
Akrep kendini sokuyor korkmadan
Bir şairin kaleminden kan sızıyor
Şiirlerim intihar tadında
Ayrılığı kurtuluş sanıyor içten isterken birileri

Yaşım otuz altı yolun yarısı diyorlar
İçimde çocuksu duygular canlanıyor
Yüreğimde filizlenen sevgi çimenleri
Gözlerimde hayata ait bulutlar geçiyor

Siz geçen yıllarım sizi özlüyorum şimdi

Aydınlanmayan gecede karanlık yüzleri seyre daldım,
Aydınlanmayan günlermi kaldı geride?
Ne yarın ne bugün nede yakın gelecekte...
Bir şiiri düşlüyorum birde sabahı, birde aydınlanan hayatı.
Karamsar bir hayat var yarını bilinmeyen
Bizmi yanıldık? yoksa sanrılarmı çizildi yarınlarımıza?

Koca adamlar geçiyor tarihin gözlerinden
Kara izler bırakarak
Çetele tutanlar yeni baştan yazıyor tarihi
Bitmez tükenmez anılar
Ve ben bir köşede suskun...

Deniz feneri gibi kıyında bekliyorum
Ufukta şimdi yüreğimin gözleri
Yollarına akıyor bedenim
Sensizlik ömrümde hicran
Aşk tutuklu bu sahilde
Dalga sesi anılarıma çarpıp duruyor