Zülfüyare dokundurup
Ayar verdim üstü kalsın
Yarası olan gocunur
Gücenen aynaya baksın
Üstüne binildi diye
At kendini lort zanneder
Ulusun denildi diye
İt kendini kurt zanneder
Minareyi çalan elbet
Kılıfını da hazırlar
Ayyuka çıkarsan şayet
Yedi ceddini kazırlar
Açılıp kesilen bir yol
Çık yukarı in aşağı
Baş dediğin beşinci kol
Bilmem neyin eş uşağı
Önce bulandırıp suyu
Ardından balık avlarlar
Bir de kurdular mı toyu
Balıkçıyı da tavlarlar
Birinin koltuk sevdası
Birine beka sorunu
Yaşatır sarhoş kafası
Çakalın zeka oyunu
Değiştirmek keyfekeder
Yaz boz tahtası misali
Ağlamaz kendisi düşen
Kobay olunca seçeni
Çamur aynı çorak aynı
Beraberce yol alınan
Yağmur aynı ahmak aynı
Beraberce ıslanılan
Baş üzerinde tutulur
Dereyi geçene değin
Dayı-ayı unutulur
Karnı doysun hele bitin
Aba altında sopası
Şantaj ile montaj ile
Bir bozacı bir şıracı
Şikayetin kimi kime
Görüntülenenler olur
Masumca! dergah içinde
Görüntü verenler olur
Desise, tezgah peşinde
Teraslarda balkonlarda
Fetva verir çakma sofu
On beş günde bir arada
El pençe kukla kurulu
Akla ziyan her bir tertip
Kendi çalıp oynayanlar
Meydanı ateşe verip
Hem gülüp hem ağlayanlar
Eylem ile söz çelişken
Bu hangi dava duruşu
Perhizden bahsedilirken
Bu ne lahana turşusu
Biraz anlamak maksadım
İzaha gebe işleri
Dil döndüğünce aktardım
Bilo’ya anlatır gibi
İğneleyen nağmelerle
Sözüm meclisten içeri
Her şey ayan göz önünde
Kalmadı kaçar göçeri
Kayıt Tarihi : 28.3.2023 09:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!