Rahmet iner semalardan sabrın doruklarına,
Birkaç damla gözyaşı düşerken yanaklarına.
Urganla şafaklardan nurlu basamaklara.
Ölümü hiçe sayıp, yürüdüler idam sehpasına.
Mustafa, Selçuk, Haliller bekledi sırasını
Dilden düşürmediler Allah nidasını,
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Ölümün öldürülmesine daha çok var Yusuf bey. O sizin dediğiniz olay kıyamet-i kübra ve mahşer-i acaipten sonra vukua gelecek bir şeydir. Yani ehl-i nar ve ehl-i cennet yerlerine yerleştikten sonra ölüm hem ehl-i cennetin hem de ehl-i cehennemin gözleri önünde öldürülecek ve hak ettiğiniz yerde ebediyyen kalın denecektir.
Bera-i malumat.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta