Bu çığlık ekili aşk gezegeninde yaşam ve ölüm çizgisinde geçer günlerimiz
Tekrarı olmayan bir film karesinde zumlanır zoraki ve asil gülücüklerimiz
Dönüşümsüz masallar ülkesinde yağmur yağar üzerimize ıslanır yüreğimiz
Her insan ömür sofrasından aç kalkar, doyumsuz lokmalarla biter şölenimiz
İçerden çıkacak birazdan adam
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Devamını Oku
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Sevdası ve sevgisi hiç bozulmayan kelimeler..Kaleminiz daim olsun..
İçselliğini yakaladığında girdabına kapıldığın bir kalemden yine en güzeli... Tebrik ve selamlar...
kutluyorum güçlü kalemi..
namık cem
sizi yazmaya,şiiri yaorum yazmaya ne kalem yeter ne söz üstadım..sayın hocam..feyz alıyor ve okumaya devam ediyorum sizi...hocamsınız bunu kabul edin lütfen...aldım sayfama son şirlerinizi izninizle yine.....ruh bedenden çıkmayınca kaleminiz susmasın üstadım.....yüreğiniz dert görmesin. hürmetler ediyorum ve önünüzde eğiliyorum......
Bütün okşayışlar faili meçhul bir şefkat ararken kendine yakası kirli ayrılıkların kavline dönüşür her öykü. Dar bir menzil olur ayrılık, yürünür yalınayak uzaklarda kalan yaşanmışlığın ücra kentlerine. Kolun bastı/ramadığı, yüreğin astı/ramadığı, bedenin sustu/ramadığı oyunlarla örselenir, dermansız bir yara gibi kanarız içten içe.
***
...kanatıp kanatıp merhem sürdüğümüz yaralar gibi ...sızlaya sızlaya,deşe deşe iyileşiyoruz...kabuklarından pul yaptığımız yaralarımızı aslında ne çok seviyoruz...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta