Gün uyanmadan önce çıktım,
Geceyle gündüz arasındaki o solgun çizgiden.
İçimde uzak bir kıyı vardı;
Dalga değmiyordu,
Hiçbir ses dokunmuyordu gönlüme.
Yalnızca gitmek istiyordum,
Arkama hiç bakmadan...
Kürekleri tutmadım bu kez,
Avuçlarımda hiçbir iz yoktu.
Yine de hafiflemişti yüküm,
Suyun tenime değmeyen serinliğinde.
Balıkların gözleri bile çevrilmedi bana,
Martılar göğü aşarak uzaklaştı.
Kayalıklarda unutulmuş bir gölge gibi,
Duruyordu uzaklar.
Sanki beni çağırmıyordu,
Kendi varlığını bekliyordu yıllardır.
Ben...
Denize düşmedim bu kez,
Yolum içimin derinliğine vardı.
Gözlerim yaşla dolmamıştı,
Geçmişin ağırlığı çökmüştü gönlüme.
Ey içimde savrulan yelken,
Ey yönsüz pusula...
Artık yol aramıyorum,
Sessizliğin içinden doğan anlamı arıyorum.
Geriye dönülecek bir liman kalmadı;
Kıyılar, geride kalan bir anıya dönüşüyor.
Şenlik geçmedi gözümden,
Alaylar uğramadı kalbime.
Yalnızca sessizlik kaldı
İçimde çınlayan o eski çağrı:
''Git, gidebildiğin yere.''
Sonunda öğrendim ki
Vardığım her yer,
Beni bana yaklaştıran bir duraktı.
Varmak, bir kıyıya ayak basmak sanılmasın;
Asıl yolculuk, insanın kendini bulmasıdır.
Burcu Bolakan
Kayıt Tarihi : 15.4.2025 09:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.