İçimde Kalan 90'lar Şiiri - Münzevi Zeyrek

Münzevi Zeyrek
52

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

İçimde Kalan 90'lar

Ev, sessizce uyanırdı sabaha.
Henüz hiçbir sabah küflenmemişti özlemle.
TRT'de başlardı Susam Sokağı,
Saat yediydi, dünya hâlâ masumdu.
İstiklal Marşı’yla kapanırdı ekran,
çocukluğum gibi, saygı duruşunda beklerdi.
ben Edi’yle değil, konuşurdum içimdeki eksiklikle.

Test yayını gibi yaşardık biz,
renksiz ama umutla beklenen.
bir çocuk kalbinin titrek hatırası
O ekranın saklanırdı sessizliğinden.

Dışarısı, evsiz cennetimiz.
Bisikletimizle rüzgârı delerdik,
her pedal bir hayalin kaçış hızına denk.
Komşunun ağacından kopardığımız erikler gibi,
mayhoştu suçumuz, gizliydi neşemiz…

Sinek ilaçlama arabasının arkasında
kaybolurduk beyaz bir sis gibi,
çocukluk bazen bir gaz bulutunun içinden fısıldardı.
Telden arabalar yapardık,
hayallerimizi plastik poşetlere doldurur,
uçurtma gibi göğe salar, sonra ipinden tutamazdık.

Akşamüstü, sahilde bir ateş yakılırdı.
İlk aşkımın gözlerinde titrerdi yıldızlar,
ve Clementine, iç çekişlerimize sessiz bir fon müziği olurdu.
Yıldızlarla süslü saçlarımız vardı,

Tahta divanda uyuyakalırdım,
cırcır böcekleri, başucumda ninni söylerdi.
her an eriyip giderdi içimde çocukluğum.
İskele ucunda denize atlayan ben,
Kâğıt helva içinde eriyen dondurma,
aslında büyüyemeyen yanımdım.

Salçalı ekmeğimizi bölüşürdük,
kimse payından şikâyet etmezdi.
Çünkü yoksulluk da aynı ekmeği seviyordu bizimle.
Fruko gazozun şekerli yanılgısında
çocukça sarhoş olurduk.

Okulun önlüğü maviydi, ama çocukluğumuz siyahtı belki.
Yakalar danteldi, cepler mendilli,
ama kalbimiz,
annesinin kokusunu unutmayan silgiler kadar nahifti.

Monami boyalar, kokulu defterler,
renkli hayalden ibaretti her şey.
Ama hepimiz biraz fakirdik.
Ve tam da bu yüzden, birbirimizle zengindik.

Şimdi ne kaldı elimde?
Solmuş bir “pekiyi”,
çatlamış bir silgi,
ve hep siyaha dönen bir çocukluk.

Anlatması zor…
Çünkü çocukluk artık anlatılmıyor,
silikleşiyor yeni neslin ekranında.
Biz çocuktuk.
Sokakta oynayan,
elleri kirli ama yüreği temiz çocuklardık.
Endişemiz sadece
annemizin pencereden "eve gel!" diye bağırmasıydı.

Biz sevgiyi…
Ezberlenmiş telefon numaralarında öğrendik.
Bir evin zil sesinde,
çamurlu sokakta,
mendilini düşüren arkadaşında.

Biz 90’larda büyüdük.
Belki gökyüzü daha maviydi,
Raflar dolu, cepler dolu, ekranlar parlak…
Ama kalpler…
Sessiz bir boşlukta birbirini arıyor.
Şimdi her şey var,
ama dokunduğumuz hiçbir şey
birbirimize değmiyor.

Münzevi Zeyrek
Kayıt Tarihi : 14.7.2025 10:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!