Icimde açılan avlu

Samira Samiraninsiiri
223

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Icimde açılan avlu

İçimde Açılan Avlu

Sabah, perdelerin kenarında küçük bir ışık yürüdü
adı konmamış bir sevinçti
ince bir ipe tutunur gibi tuttum
kırılmasın diye nefesimi yavaşlattım.

Masada yarım kalmış bir çay
buharında eski bir yaz gizli
kıvrılan dumanın içinde
benim adımı fısıldayan bir gölge belirdi.

Rafın en arkasından küçük bir kutu indirdim
içinde cam gibi parlak üç hatıra
biri çocukluğumun avlusu
biri yağmurdan sonra mis gibi kokan toprak
öteki konuşmayı beceremeyen ama hiç susmayan kalbim.

Pencerenin önündeki boş saksıya
avuç içimden bir hece ektim
hecenin toprağa değdiği yerde
kök gibi uzayan bir cesaret büyüdü
adı sesimmiş o meğer
ben susuyorum sanırken o içimde çoğalıyordu.

Sokağın taşları bugün daha yumuşaktı
adım attıkça yer açıldı
beni bırakmayan bir İstanbul mavisi
omzuma ince bir hırka gibi yayıldı
üşümedim
çünkü gördüm
şehrin kalbi de benim gibi bazen yavaş atıyor
bazen de bir martının kanadına yetişmek için hızlanıyor.

Bir kapı buldum sonra
ne evin girişi ne de apartmanın
dudaklarımın kıyısında duran
o çoktan unutulmuş kapı
tokmak yerine bir cümle asılıydı
yavaşça okudum
Ben geldim
kapı içe doğru açıldı
içerisi bildiğimden daha geniş
içeride ben vardım
ama daha sakin
ama daha gerçek.

Tavan arasında saklı bavulu indirdim
fermuarını çektikçe yıllar kıpırdadı
bir mendile işlenmiş umut
bir bilete yazılmış yarın
bir de hiç yırtılamamış bir veda.
Vedayı avuçladım
avuç içimde küçüldü
küçüldükçe sesi inceldi
en sonunda susarak iyileşmeyi öğrendi.

Mutfağa döndüm
kırık fincana su koydum
suyun yüzünde küçük bir gökyüzü açıldı
bulutlar ağır değildi
yağmur korkutmuyordu
çünkü artık öğrendim
bazı yağmurlar ıslatmaz
sadece içimizdeki tozu alır.

Aynamın karşısında uzun uzun durmadım
çünkü ayna da yorulur
ben gözlerime kısa bir teşekkür bıraktım
görmekten vazgeçmedikleri için
ve sormaktan utanmadıkları için
nasılsın
bugün kime merhamet edeceğiz
önce kendimize mi
yoksa kapının eşiğinde bekleyen hatıraya mı.

Akşamüstü, rüzgârın sesi doldu odaya
ince bir müzik gibi
ben hem dinledim hem yazdım
yazdıkça fark ettim
kırılan yerlerim birbirini buluyor
cam parçaları gibi değil
vitray gibi
ışık içlerinden geçsin diye.

Bir defter açtım
ilk sayfasına tek bir kelime yazdım
buradayım
son sayfasına da tek bir kelime
devam.
İki kelime arasına günümü astım
kurusun diye
ıslakken karar verilmez çünkü
kuruyunca daha net görünür çizgiler.

Gece, göğsümün içinde sessiz bir avlu kuruldu
ortasında nane kokusu
duvarında sarmaşık
köşesinde küçücük bir masa.
Masaya başımı koydum
içimden bir ses geldi
kendi adımla başlayan bir türkü
sözleri basitti
anlamı derindi
dinleyince anladım
bunca zamandır aradığım kapı başka bir yüzde değil
dilimin ucundaymış.

Ve şimdi biliyorum
yarın gelirken elinde iki paket taşır
biri denge
öteki teselli
ikisini de sofraya bırakır
biz paylaştıkça çoğalır.
Ben payıma düşeni aldım
yarısını kalbime
yarısını şiire koydum
okuyanın avlusunda da serinlik olsun diye.

Sabah olurken pencereyi araladım
içeri hafif bir mavi girdi
mavi, adı konmamış bir duadır
dudaklarımda çiçek gibi açtı.
Sonra usulca kapattım defteri
kapatırken duydum
koyu sessizlikte bir fısıltı
sürpriz dedi
sürpriz şudur
kendine dönen her yolda
yeni bir başlangıç saklıdır.

Samira Samiraninsiiri
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 19:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!